Cuma, Mart 29, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Langfristige Artikel

Box Link

Events


 

 PANO

 

 

 

 

Newroz pîroz be!

Newroz piroz bo!

Newroz kutlu olsun!

 

 ----------------------------------------------------------------

 

A r ş i v  ( D e r g i - B e l g e - K i t a p )

 

 

 

 


Rasti Dergisi, Yıl: 2001 Sonbahar, Sayı: 1 - PDF

        İçindekiler:

  • TÊKOŞİN GERÇEĞİ

         Seyfi Cengiz ile Röportaj - Piro Zarek

  • Demokratik Cumhuriyet 'in Güncel Ve Tarihsel Anlamı 

         M. Zilan

  • Hapsedilen Dersim Aydını Üzerine Bazı Notlar

        H. Pulur

  • PYSK ' nın Tasfiyesi ve Duruşumuz

        Reçenasia Komünisti-Komünist Gelenek

     
     
     

  

Dersimzaza.com'dan kısa bir açıklama

Facebook'ta sitemizin ismi ile benzerlik taşıyan bazı sayfalar görülmektedir. Bu sayfaların sitemizle hiç bir ilgisi yoktur. Sitemizin www.dersimzaza.com adresi dışında internet üzerinde herhangi bir hesabı ya da sayfası bulunmamaktadır.

Kamuoyunun dikkatine sunulur.

Dersimzaza.com

 

 

 

 

 

HDP Muğla'da inceleme yaptı: İnsanlık suçunu gördük!

 

HDP Muğla'da inceleme yaptı: İnsanlık suçunu gördük!

 

Muğla'daki infaz ve işkence için inceleme yapan HDP'li Erol Dora ve Meral Danış Beştaş, insanlık suçu işlendiğini ve bunun, jandarma tarafından görüntülenip servis edildiğini belirtti. Vekiller, otopsi raporunun gizlendiğine de dikkat çekti.

 

ANF / ANKARA / Perşembe, 12 Eki 2017, 15:47

Muğla’da yaşanan yargısız infaz ve işkenceyi araştırmak üzere Muğla’nın Köyceğiz ilçesine giden HDP heyeti, Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

DORA: AÇIK AÇIK İŞKENCE

Heyette bulunan Milletvekili Erol Dora, "Partimizin görevlendirmesi üzerine 4 Ekim’de gerçekleşen olaylar ve 7 kişinin elbiselerinin soyularak işkenceye maruz kalmaları üzerine toplumda başlayan infial neticesinde araştırma yapmak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla Muğla’ya gittik" dedi.

Dora, "4 Ekim’de yere yatırılarak çırılçıplak soyulan kişiler kaydedilmiş ve oradan geçen vatandaşlara gösterilmek amacıyla da gözaltına alınan kişiler bekletilmiş, teşhir edilmişti" diyerek, şunları kaydetti:

"Bu olaylar ağır bir insan hakları ihlalidir. İnsanlar hangi suç şüphesi adı altında olursa olsun, kimlikleri ne olursa olsun bu, işkence yasağının ihlalidir. Gözaltına alınanlara uygulanan kaba dayak, çıplak hale getirme, ters kelepçe açıkça işkencedir. İşkence mağduru kişilerin görüntülerinin servisi de işkence kapsamındadır.

Türkiye’de OHAL yaşanmaktadır. Ancak hem AİHM sözleşmesi hem de Anayasamızda işkenceye karşı düzenlemeler vardır.

Uluslararası sözleşmeleri ve Anayasayı ve TCK’yı göz önünde bulundurduğumuzda burada yapılan muamelenin Anayasaya, TCK’ya ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu görmekteyiz. İnsanların bu şekilde teşhir edilmeleri de açıkça bir işkence olduğunu ortaya koymaktadır. Hem ülkemizin itibarını zedeleyen bir durumdur, hem de hukuk devletine aykırılık söz konusudur."

BEŞTAŞ: OTOPSİ RAPORU GİZLENDİ

Meral Danış Beştaş ise şu değerlendirmelerde bulundu:

"İşkencenin ne iç hukukta ne uluslararası hukukta korunması mümkün değildir. İşkencenin zaman aşımı yoktur ve insanlığa karşı suçtur.

Muğla’ya genel merkezimiz görevlendirmesi üzerine gittik. İnsanların ters kelepçeli çıplak olarak gözaltına alınması üzerine ailelerle, valiyle, savcıyla görüşmek üzere gittik. İlk başta hem validen hem başsavcıdan randevu aldık ama daha sonra taleplerimiz iptal edildi. Başsavcı ve vali ile görüşme olanağımız olmadı. Bir ilin valisi ve başsavcısı Meclis’in 3. büyük partisinin milletvekillerinin randevu taleplerini reddederek kime bağlı olduklarını ortaya koymuşlardır.

Biz de önce il binamıza gittik ve gerekli bilgileri aldık. Bu 7 kişinin işkence görmeleri dışında 5 kişinin ölü ele geçirildiği ve yargısız infaz olduğu yönünde kanaat olduğu için adli tıp kurumuna gittik ama yetkililer yerinde değildi. Ama aileler oradaydı. Ailelerle görüştük. Soruşturma savcısı oradaydı. Kendisinden bilgi almaya çalıştık. Aileler otopsiyi görmek istediklerini söylemişlerdi. Otopsi raporunu gizleyemeyeceklerini söyledik ama savcı tüm ısrarlarımıza rağmen gizlilik kararını gerekçe göstererek otopsi raporunu vermedi. Sadece bir tutanakla ailelere cenaze teslim edildi.

Biz bu olayların neden meydana geldiğini öğrenemedik, otopsi raporunu inceleyemedik, aileye ölüm nedenleri bildirilmedi. Aileler teşhis için girdiklerinde çatışma izi görülmediğini söyledi. Anne hiçbir kurşun izi görmediğini ifade etti. Biz şu anda da ölüm nedenini bilmiyoruz.

BARO VE TABİP ODASI İLE GÖRÜŞÜLDÜ

Müteakiben Muğla Barosu’nu ziyaret ettik. Hukukun üstünlüğünü, işkenceye karşı tutum alması gerektiğini ifade ettik. Tabip Odası Başkan ve yönetimiyle de görüştük. Kendilerine işkence konusunda bir talep gelmediğini söylediler. Eğer gelirse İstanbul protokolüne göre muayenelerini yapacaklarını söylediler.

İlk olarak 4 Ekim’de işkenceler servis edildi. 5 Ekim’de 5 kişinin ölü ele geçirildiği öğrenildi. 4’ü kardeş, biri de amca çocukları. Çıplak aramaya maruz kalanlar da bu kişiler.

3 kişi de tutuklamaya sevk edilmiş.

Bu sabah valilik bir kısmının İran ve Afgan uyruklu olduğunu beyan etmiş. Daha önce de 5 kişi tutuklanmış ama biz ayrıntıları bilmiyoruz. Bizim için işkence dünyanın herhangi bir ülkesindeki vatandaşa da uğranırsa müsamaha gösterilemeyecek bir şeydir.

'GÖRÜNTÜLERİ JANDARMA ÇEKMİŞ VE SERVİS ETMİŞ'

Avukatlardan aldığımız bilgiye göre kişiler gözaltına alındıklarında üstleri soyuluyor, yüz üstü yatırılıyorlar, ağır darba maruz kalıyorlar. Orada görüntüleri servis edecek tek bir sivil insan olmadığını ifade etmişler. Jandarmanın işkencesine maruz kaldıklarını ve görüntülerin de jandarma tarafından çekildiğini avukatlarına anlatmışlar.

'AİLELER DE DARP EDİLDİ'

Bu görüntülerden sonra aileler emniyete müracaat etmişler ama emniyette hakarete uğrayıp tehdit edilmişler. Avukatlar işkenceye dair de bir talepte bulundular. Gözaltındakilerin işkence izlerinin tespiti amacıyla muayene istediler. Bu bir haktır ama savcılık bu talebi yerine getirmedi. Kuvvetle muhtemel gözaltındakiler hala işkence altında. İşkence yapılan bir mekanı bilerek bu konuda söz söylemek hiç kolay değil.

'BAKANLIĞIN DESTEĞİ VAR MI?'

Adalet bakanlığına çağrıda bulunuyoruz: derhal bu muayeneyi sağlayın. Bu görüntüler Türkiye’nin yeni görünümüdür. İşkencenin hükümetin desteği ile yapıldığının ilanıdır. İşkence yapanların hiçbiri hakkında soruşturma açılmadı. Soruşturmanın sadece görüntüyü paylaşanlar hakkında yapıldığını söylemek isterim. İşkence yapmak serbest ama görüntüsünü yaymak yasak.

İçişleri Bakanlığının derhal bu kolluk görevlilerini görevden almalı. Eğer bir destek varsa da bu destek açıkça ifade edilmeli.

Bizim bu gözaltındakilere ya da ölenlerin kimlikleriyle ilgili bir bilgimiz olamaz. Resmi bir açıklama yapılmak, heyete resmi bilgi verilmek zorundadır.

Dünden bu yana bazı basın yayın organlarında HDP’li vekiller terörist cenazesini karşıladılar haberleri yapılmaktadır. Bu işkencenin üstünün kapatılması ve hükümetin güdümündeki medyanın kurgusundan başka bir şey değildir."