URFA – Suruç'a giden HDP heyeti adına açıklama yapan Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP'li yetkililer ile basının Bingöl’de emniyet amiri ve Ceylanpınar’da 2 polisin öldürülmesinde olduğu gibi olayı çarpıtmaya çalıştığını ancak suçüstü yakalandıklarını söyledi.
Urfa'nın Suruç ilçesinde AKP Urfa Milletvekili olan aynı zamanda yeniden aday gösterilen İbrahim Halil Yıldız ve beraberindeki 30'a yakın akrabasının esnaf ziyareti sırasında yaşanan silahlı saldırısı sonucu 4 kişi yaşamını yitirdi 8 kişi yaralandı. Olayın ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, vekiller Ayşe Acar Başaran, Sibel Yiğitalp, Nimetullah Erdoğmuşk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir'in aralarında bulunduğu heyet Suruç'a geldi.
Dün yaşananlardan sonra kentte olağanüstü önlemler alınırken, bugün önlemler iki katına çıkarıldı. Suruç’un Aligor mahallesi girişinde ve ilçe merkezinde her 20 adımda bir asker konumlandırıldığı görüldü.
Yoğun önlemler altında ilçeye gelen heyet, HDP’nin seçim bürosunda açıklama yaptı. HDP Diyarbakır Milletvekili ve aynı zamanda Urfa milletvekili adayı Nimetulah Erdoğmuş, saldırının günler öncesinden bilindiğini ifade etti.
Daha sonra konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, olay sırasında televizyon kanallarının hükümetin dilini kullanarak aynı anda yayın yapmaya başladığını belirterek, Suruç katliamı, Adana ve Mersin il binalarına yapılan eş zamanlı bombalı saldırılar ve Diyarbakır’daki katliamı hatırlattı. Bu olayların hepsinin AKP’nin iktidarda olduğu dönemlerde meydana geldiğini ve seçim sebebiyle siyasete alet edilen olaylar olduğunu dile getiren Beştaş, “İşte AKP’nin sicili bu kadar bozuktur. Bu olayın iktidardan ayrık düşünülmesi kesinlikle mümkün değildir. Burada herhangi iki aşiret iki tarafın kavga etmesi sebebiyle can kaybı yaşanması nitelendirilemez. Bir tarafta iktidar var bir tarafta halk var. Bu olay seçimlere 10 gün kala büyük bir provokasyon olarak tezgahlanmıştır” dedi.
‘PLANI YAPANLAR ORAYA GİDENLERDİR’
Bu olayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her gün mitinglerde HDP’yi düşmanlaştıran ötekileştiren ve saldırılara sebebiyet verecek olan dili kullanması nedeniyle gerçekleştiğinin altını çizen Beştaş, hükümetin bu olayda da aynı dili kullanmaya devam ettiğini dile getirdi. Olay gerçekleştiği andan itibaren yakından takibe aldıklarını vurgulayan Beştaş, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanının çarpıttığı gerçeklerin basın tarafından da olduğu gibi kullanılmasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamaların olayı örtbas etmek için yapıldığını söyleyen Beştaş, “Bu kitleyi Türkiye halklarını manipüle etmektir. Olayın aslı böyle değil. Soylu İçişleri Bakanı sıfatıyla çıkıp ‘olay planlıdır’ diyor. Esnafların planlı bir şekilde ziyaret edenlere saldırdığını söylüyor. Soylu’ya buradan tüm yönüyle katılıyorum. Doğru olay planlı; ama olayı planlayanlar esnaflar değil. Olayı planlayanlar iki gün önce ziyarete gidip ‘biz esnafız biz HDP’liyiz’ demelerine karşın iki gün sonra gittiklerinde silahlarla gidenlerdir ve arkasındaki güçlerdir. Aklın yolu şudur esnaf kendisine misafir gelenleri bilmez. Gelenleri karşılayan konumdadır. Neye hazırlık yapsın esnaf. Saldırıya uğrayanlar saldırmış gibi bir propaganda yapmışlardır. Planı yapanlar oraya gidenlerdir. Altını çizerek söylüyorum. Ama biz bu planı halkımızla birlikte boşa çıkaracağız” diye konuştu.
‘BU DİLİ BİNGÖL’DEN CEYLANPINAR’DAN BİLİYORUZ’
Beştaş şöyle devam etti: “Biz bu dili tanıyoruz. Hatırlarsanız Bingöl’de emniyet müdürü vurulduğunda Davutoğlu çıkıp şunu demişti. ‘Emniyet müdürü ve yardımcısına silah sıkanlar öldürüldüler. Hak ettiklerini aldılar’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ne oldu sonra Bingöl’de öldürülenlerin emniyet müdürüne saldıranlar olmadığı Adli Tıp raporlarıyla ortaya çıkmıştı. Ceylanpınar’da yine bir tezgah yapıldı. Çözüm sürecini bitirmek adına. Şimdi Ceylanpınar davasında yargılananların beraat ettiğini aklandığını biliyoruz. Ama Suruç Katliamı, Diyarbakır 5 Haziran Katliamı hala aydınlatılmış değil. Bu nedenle biz bu olayın üzerinde çok büyük bir ciddiyet ve önemle durmaya devam edeceğiz. Olayın karartılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz."
‘ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAN İKİ GÜN SONRA BU SALDIRI OLDU’
Suruç’a gelirken tıpkı 6-8 Ekim’de olduğu gibi askerin şehre indiğine tanık olduklarını dile getiren Beştaş, askerin şehirde olmaması gerektiğini belirterek, buranın kırsal alan olmadığını bunun neye dayanarak yapıldığını sordu. İktidarın “halkı daha fazla korkutmak tehdit etmek ve bu dile devam ederek seçimlerde hırsızlıklarının yolsuzluklarının yanına bir de kanı eklemek istediklerini” belirten Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Daha iki gün önce Erdoğan’ın mahalle başkanları ile yaptıkları toplantıda videoları çıktı. Deşifre oldular. ‘HDP üzerinde çalışın’ diyor. ‘HDP’nin baraj altında kalması bizim için çok önemlidir’ diyor. Bunu kendileri söylüyorlar. Ve iki gün sonra bu olay yaşanıyor tesadüf olamaz bu. Yeni bir provokasyon eklenmiştir. Yani bu maalesef kayıp edeceklerini anlayanların yaptıkları bir provokasyondur. 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu da onlardır. Fakat çıkıp her fırsatta partimizi ve cumhurbaşkanı adayımızı hedef gösteriyorlar. İşte bunlar yalanlar kamuoyunu manipüle ederek kamuoyunun algılarıyla oynayarak bilinçli bir şekilde bu seçimde de bize oy vermek zorundasınız mesajını vermeye çalışıyorlar. Biz de halkımıza diyoruz ki asla yalnız değilsiniz. Bizim umudumuza ve cesaretimiz kast ediyorlar.”
BAŞSAVCIYA ÇAĞRI: DELİLLER KARARTILMADAN TOPLAYIN
HDP’nin tüm Türkiye’nin ve halkların umudu olduğunu söyleyen Beştaş, bu umudu büyütmeye devam edeceklerini, kendilerinin cesaretlerine ve dik duruşlarına kast edildiğini vurguladı. 9 milletvekillerinin hala cezaevlerinde olduğunu, belediyelerine kayyumlar atandığını; fakat tek bir adım geri adım atmadıklarını hatırlatan Beştaş, HDP’nin umudunu ve cesaretini Türkiye’nin her tarafına yaymaya devam ettiğini, bu olayla da başarılı olamayacaklarını belirtti. Beştaş, “Olayın olduğu yerde hem mobesse kameraları hem de esnafların kameraları var. Biz onlara diyoruz ki siz boş boş konuşacağınıza, HDP’yi suçlayacağınıza failleri gizlemeyin, failleri getirin. Bu kameraların kayıtlarını derhal istiyoruz. Kameralarda kim kimi vurmuş? Kim gitmiş, kim plan yapmış bunu bugün istiyoruz. Bu gün açıklayın. Kameraların çözümü öyle uzun bir süre de almaz. Görgü tanıkları bize anlatıyorlar. Savcılığa çağrı yapıyoruz. Urfa Başsavcısı gel olay yerine birileri delileri karartmadan delilleri toplayın. Kimse sorumlu onu derhal yargı önüne çıkarın. Aksi halde sorumluluktan kurtulamazsınız.
‘AKP ADAYI PKK’DEN OY MU İSTİYOR’
Zaten şuanda olayın oluşuna ilişkin açıklamalarda ne kadar zor durumda olduklarını ortaya koymaktadır. Diyorlar ki ‘PKK’liler AKP’ye saldırdı. Bunlar kafayı yemiş AKP milletvekili gidip PKK’den oy mu istiyor. Esnafların hepsi PKK’li mi? 25 yıldır orada esnaflık yapan vatandaşlarımızdan gidip oy isteyeceksiniz sonra böyle büyük bir yalan atacaksınız. Bir kere bu yalanlarına Türkiye halkları artık inanmayacak. 24 Haziran’da zaten vakitleri tamamlandı bu cevabı alacaklar. Ama bizim üzüntümüz can kaybıdır. Biz canlarımızı yitirdik. 4 tane yurttaşımız toprağa düştü. Biz seçime kesinlikle bu meselelere alet edilmemesini hep savunduk.”
Seçimin demokratik bir yarış olduğunu, herkesin eşit koşullarda sözünü söylemesi gerektiğine dikkat çeken Beştaş, bu seçimin başta sona adil olmadığını, özgür koşullarda olmadığını bunu yaparak koşulları daha da ağırlaştırıldığını ifade etti.
‘AKP BİR KEZ DAHA SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞTIR’
Amaçlarının demokrasi, hak adalet, özgürlükler olduğunu dile getiren Beştaş, birilerinin bu amaçlarından rahatsız olduğunu çünkü onların siyasetten anladığının baskı tehdit tutuklama, kendilerini her konuda güç olarak halkın karşısında tehdit unsuru olarak göstermek olduğunu vurguladı. Suruç’ta daha önce oynanan oyunları, Urfa iline yönelik yapılan provokasyonların farkında olduklarını söyleyen Beştaş, “AKP İktidarı bu konuda suçüstü yakalanmıştır. Dün AKP bir kez daha suçüstü yakalanmıştır. Kendi yaptığını yaptırdığını HDP’ye Kürt halkına, Suruç’lulara yükleyerek aslında kurtulamayacağını anlamıştır. Hepsinin böyle konuşması da zaten suçüstü yakalanmalarının sebebidir. Kamuoyu şunu anlamıştır. Bunlar yine suçüstü yakalandı biz onları bu sefer yakaladık gerçekten.”
HDP’liler açıklamaların ardından kentteki temaslarını sürdürdü.
Öte yandan yaşamını yitiren Adil Şenyaşar ve Celal Şenyaşar'ın cenazelerinin bu gün defnedilecekleri öğrenildi.