Acı bir kayıp:
Vakkas Çelik'i kaybettik
Bugün (27.03.2020) arkadaşımız ve uzun bir zaman yoldaşlık ettiğimiz Vakkas Çelik'in (Cabir/Haydar) virüs salgını nedeniyle Paris'te vefat ettiğini üzüntüyle öğrendik. Ailesinin ve halkımızın başı sağolsun.
Cabir 1958 yılında Antep'te doğdu. Genç yaşında Kürt ulusal kurtuluş hareketine sempati duydu ve aktif olarak hareketin içinde mücadele yürüttü. 1976-77 yıllarında, PKK'nin henüz grup aşamasında olduğu dönemde, Haki Karer'in Antep'te örgütlediği ilk sempatizan grubun içinde yer aldı.
1977'yılında Haki Karer'in Antep'te karanlık bir biçimde katledilmesi ve Pilot Necati'nin ajanlık faaliyetlerinin ortaya çıkması nedeniyle yaşanan tartışmalar sonucunda, Haki Karer'in örgütlediği Antep gurubunun neredeyse tümü ayrıldı.Vakkas Çelik de ayrılan bu gurubun içinde yer aldı. Bu gurup ayrılışından itibaren, sonradan PKK'yı oluşturacak kesim tarafından büyük bir baskıya maruz bırakıldı. Bu baskı ve tehditler sonucunda ayrılanların önemli bir kısımı esaki yapıya geri döndü, bir kesimi ise siyasetten uzaklaştı. Ancak, Cabir'in de içinde bulunduğu bir kesim, tüm tehdit ve baskılara karşı durarak, kararlı şekilde devrimci-sosyalist bir çizgide mücadeleye devam etti. Bu kesim gördükleri yanlışları ve işlenen suçları eleştirmeyi ve teşhir etmeyi sürdürdü. Aynı zamanda daha örgütlü bir siyasal faaliyet doğrultusunda farklı sosyalist Kürt örgütleriyle birlik görüşmeleri yaptı. Bu grup 1978 yılı Haziran'ında kurulan Tekoşin örgütüyle de görüşmeler yürüttü. Aynı yıl içinde grubun büyük kesimi Tekoşin örgütüne katıldı. Bu gelişme ile birlikte; PKK ayrılan bu gruba karşı silahlı saldırılar başlattı. Hatta Tekoşin örgütünün ''tümden imahsı''nı hedefleyen bir yönelime girdi. Nitekim PKK, Antep grubunun öncülerinden olan, Ali Yaylacık, Ahmet Ballı, M. Salih Eren, Bozan Aslan ve Mehmet Uzun'u pusuya düşürerek katletti. Cabir işte bu Antep grubundan sağ kalabilen ve Tekoşin örgütü içinde mücadelesini devam ettiren, az sayıdaki devrimciden birisidir.
Cabir, 1980 12 Eylül darbesinden sonra, kısa bir süre Dersim ve Antep bölgesinde yürütülen gerilla faaliyetlerine katıldı. Daha sonra alınan yurtdışına çıkış kararıyla birlikte; önce Suriye'ye sonrasında İsveç'e geçti. Darbenin yarattığı tahribat, Hüseyin Aydın yoldaşın 1985 yılında ölümü ve Avrupa'daki kadrolar arasında oluşan görüş farklılığı nedeniyle, 1986 yılında Tekoşin örgütü içinde bir bölünme ve dağılma yaşandı. Cabir, 1988 yılından itibaren yeniden örgütlenme faaliyetinin öncülerinden birisiydi. Aynı yıl bir araya gelen bir kesim eski Tekoşin üye ve taraftarı, yollarına Tekoşina Sosyalist örgütlenmesiyle devam ettiler. Tekoşina Sosyalist, bir yanda Kürdistan, Avrupa ve Türkiye metropollerinde örgütlenme çalışmalarını ve siyasal mücadeleyi sürdürmeye çalışırken, diğer yandan Kürdistan sosyalist hareketinin birliği ve bir ulusal kurtuluş cephesinin oluşturulması doğrultusunda büyük bir çaba sarf etmiştir. Cabir'in bu alanda da büyük bir emeği vardır. Kürdistanlı sosyalistlerin birliği aslında 1996 yılında önemli ölçüde sağlandı. Ancak, bu birlik sağcı-tasfiyeci anlayışların bozguncu tutumu sonucunda dağılmıştır. Bu dağılmayla birlikte Kürdistan sosyalist hareketinin büyük ölçüde tasfiye olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum pek çok eski kadro gibi Cabir'i de etkilemiştir.
Cabir sağlam bir Kürt yurtseveriydi. Bağımsız-demokratik ve birleşik Kürdistan şiarı, onun için, her zaman temel bir şiar olmuştur. O emekçi bir devrimciydi. İşini ciddiye alan ve ciddiyetle yapan, verdiği sözde duran, güvenilir ve dürüst bir yapıya sahipti.
Onu unutmayacağız!
Dersimzaza.com
27.03. 2020