Salı, Nisan 16, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Kaboğlu alkışlarla uğurlandı: Özür dilerim arkadaşlar...

 

 

Kaboğlu alkışlarla uğurlandı: Özür dilerim arkadaşlar...

 

DİHABER / 15:48 14 Şubat 2017

 

İSTANBUL - İhraç edildiği Marmara Üniversitesi'nden alkışlarla uğurlanan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Birinci sınıf öğrencilerine, 'Özür dilerim arkadaşlar, biz darbelerle büyüdük sizin kuşaklar darbe sözcüğünü bile duymamalı' diyordum. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimin nedeni üniversiteler değildir, bilim değildir” dedi.

Marmara Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri, Haydarpaşa Kampüsü’nde bir araya gelerek Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevden alınan akademisyenlerle dayanışmak üzere açıklama yaptı. “Akademiler susturulamaz, geri döneceğiz” yazılı pankartın açıldığı eylemde, öğrenciler, “Hocama Dokunma” dövizleri taşıyarak, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganları attı. Eyleme, Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu'nun yanı sıra hala görevlerinde olan akademisyenler ile Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı. 

'BU GÖRÜNTÜNÜN NEDENİ BİZ DEĞİLİZ’

Bir grup öğrencinin Haydarpaşa Kampüsü bahçesinde toplanmasının ardından dışarıdan gelen öğrencilere okulun bahçe kapısı açıldı. Eylemde ilk olarak konuşan Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Bugün burada bu şekilde bulunmak istemezdik, ama bugün bu görüntünün nedeni biz değiliz. Türkiye 15 Temmuz gecesi bir darbe girişimi yaşandı ve çok şükür 15 Temmuz gecesi darbe girişimi bastırıldı. 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimin nedeni üniversiteler değildir, bilim değildir, anayasa da değildir” dedi.

15 Temmuz darbe girişimin bastırılmış olmasının herkes için ferahlatıcı olduğunu ifade eden Kaboğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ben yılların anayasa hukuk profesörü olarak derslerimde birinci sınıf öğrencilerine dersler gereği darbe sözcüğü çıktığı zaman, ‘Özür dilerim arkadaşlar, biz darbelerle büyüdük sizin kuşaklar darbe sözcüğünü bile duymamalı' diyordum. Benim görevim darbe sözcüğünü meşrulaştırmamaktır. Biz hepimiz darbeye karşıyız. 15 Temmuz'da darbeye karışmış olsalar da hukuktan yararlanmalılar. Onların hakkında savunduk, savunmak zorundayız, hukukçu olarak.” 

'ÖĞRENCİLERİMİZE ÖZGÜR DÜŞÜNMEYİ SÖYLEDİK' 

Kaboğlu, OHAL'in konusu, nedeni ve amacı ile hiçbir ilgisi olmayan olaylar yaşanmaya başlandığını vurgulayarak, “Burada anayasanın 120’nci maddesi çerçevesinde ilan edilen OHAL, 121’inci maddesinden hareketle kullanılan KHK söz konusu... Şu anda bizim bildiğimiz sadece 2 Ocak 2017 tarihli Cumhurbaşkanı tarafından toplanan Bakanlar Kurulu var. Bu düzenleme tamamen hukuk dışıdır. Ciddi bir yanlış yapılmıştır. Bizim bütün etkinliklerimiz saydam ve açıktır. Öğrencilerimize özgür düşünmeyi eleştirmeyi söyledik. Olaylara konulara çok yönlü bakmayı gösterdik” diye konuştu.

'BİR YERE GİTMİYORUZ'

Kaboğlu’nun ardından söz alan ihraç edilen akademisyenlerden Ceren Akçabay, “Bilimin özgürlüğün yanında olmaya devam edeceğiz. Bir binanın üzerinde üniversite yazması onu akademi haline getirmiyor. Burası ellerimizden hukuksuz bir şekilde alınırken sesini çıkarmayanlar şimdi odalarında gizleniyor. Biz onlara öğrencilerimizi emanet etmiyoruz. Geri döneceğiz bir yere gitmiyoruz” dedi.

'GERİ DÖNECEĞİZ' 

“Biz ne ilkiz ne de son olacağız” diyen akademisyen Hülya Dinçer de, “Kamudaki bütün muhalifleri tasfiyeye yönelik bir operasyonudur bu. Bizden önce binlerce eğitim emekçisi ihraç edildi. Hukuka aykırı olarak ihraç edildiğimiz bu okulun duvarının arkasına polis eşliğinde girilebildik. Ve okuldaki bir iki meslektaşlarımızdan başka sesini çıkaran olmadı. Utanç duyuyorum. Ama bizim öğrencilerimiz var. Geri döneceğiz.”

'AKADEMİ UNVANLARA İNDİRİLEMEZ' 

İhraç edilen araştırma görevlisi Can Yalçın Armutçuoğlu da, “Bilgi ihraç edilebilir mi? İmkânsız! Akademi mekana sıkıştırılamaz. Akademi unvanlara indirilemez. Akademi tarihin ispatladığı bu güvercin kasaplarının eline kalmaz. Bilinsin ki biz işimizi mesleğimizi çok sevdik. Bir sıfata paraya sığdırmadık. Bilinsin ki geri döneceğiz” diye belirtti. 

'ARKADAŞLARIM ILE GURUR DUYUYORUM'

Marmara Üniversitesi'nde İnsan Hakları Hukuk Uzmanı olan Prof. Dr. Osman Doğru, ihraç edilen meslektaşları için, "Onlarla gurur duyuyorum, şeref duyuyorum. Onlarla birlikte diğer arkadaşlarımı bekliyorum, bu kadar hukuksuz insafsız bir işlem görülmedi. Bu işlemler derhal geri alınmalı üniversiteler çökertilmemeli" diye kaydetti.

Akademisyenler daha sonra slogan ve alkışlar eşliğinde üniversiteden uğurlandı.