Perşembe, Mart 28, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Dersim Barosu'ndan Av. Uğur Yeşiltepe'ye verilen cezaya ilişkin açıklama

 
BARO BAŞKANIMIZ AV. UĞUR YEŞİLTEPE'YE VERİLEN HUKUKSUZ CEZAYLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
 
BASINA VE KAMUOYUNA

 

Bilindiği üzere demokrasinin temeli, hukuk devleti ve hukuk güvenliğidir. Avukat, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasının, hak ihlallerinin giderilmesinin güvencesidir. Bu anlamda avukatın kendisi, hukuk güvenliği içerisinde olmadığı takdirde hiçbir yurttaşın hukuk güvenliğinden söz edilemez. Bir avukatın mesleki faaliyetleri sebebiyle, soyut ve  varsayıma dayalı olarak suçlanıp mahkum edilmesi savunmaya yönelik bir göz dağıdır. Ve bu durum savunmaya yönelik baskı oluşturmaktadır. 

                                                                                                                            

Savunma mesleğini hakkı ile icra eden ve aynı zamanda Tunceli Barosu Başkanı olan  Av. Uğur Yeşiltepe hakkında dönemin  Özel Yetkili Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açılmıştır. Baro başkanımız Av. Uğur Yeşiltepe özellikle ihtisas alanı ceza davaları olan bir hukukçudur. Meslektaşımız genel olarak siyasi içerikli davalarda müvekkillerine hukuki yardım hizmeti sunmuştur. Bu bağlamda Av. Uğur YEŞİLTEPE’nin kendisinden hukuki yardım talebinde bulunan şahıslar ile ilgili diyalogları, görüşmeleri ve mesleki faaliyetleri suç unsuru gösterilmiştir.

 

 Bu kapsamda müdafilik görevini yürüttüğü davalar ve müvekkilleri ile özdeşleştirilerek hukuka aykırı bir şekilde  TCK 314/2 maddesinden örgüt üyesi suçlaması ile cezalandırılması talep edilmiştir.

 

Baro başkanımızın örgüt üyeliğinden cezalandırılmasına gerekçe olarak; vekaleti olmadığı halde bazı örgüt üyelerinin soruşturmalarında hukuki yardımlarda bulunarak yasadışı örgütü sahiplendiği, Tunceli il merkezinde gerçekleşen l Mayıs, Newroz vb. bazı etkinliklere katıldığı, basın açıklamalarına iştirak ettiği, il merkezinde gerçekleşen birkaç cenaze törenine katıldığı ve yine örgüt üyesi suçlaması ile yargılanan bazı şahıslara hukuki yardımda bulunduğu iddiası ile örgüt üyesi olduğundan bahisle 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmiştir.Demokratik bir hukuk devletinde özellikle de bir hukuk kurumunun başkanına, bu iddialar ile ceza verilmesi tam bir hukuk skandalıdır.

 

Dava hukuki olmaktan ziyade siyasi bir davadır. Baro Başkanımız hakkında yürütülen soruşturma hukuki olmaktan ziyade siyasi bazı saiklerin ön plana çıktığı, kamuoyunda paralel yapı olarak dillendirilen yargı ve kolluk içerisinde yer edinmiş bazı kamu görevlilerince yürütülen bir soruşturmadır. Özel amacı olan bu tarz soruşturmalarda hukuki sonuca ulaşmaktan ziyade siyasi hesap sorma ve cezalandırma kastı ön planda olmuş ve kamuoyunun bildiği birçok toplumsal davada da bu şekilde hareket edilerek hukukun ayaklar altına alındığı kararlar tesis edilmiştir. Söz konusu bu odaklar amaçlarına ulaşmak için özellikle özel yetkili mahkemeleri de bir silah olarak kullanmaya çalışmışlardır. Baro başkanımız da bu kapsamda Malatya Özel Yetkili Mahkemesi’nce yargılanmış ve kısa bir süre içerisinde hakkında örgüt üyeliğinden ceza verilmiştir. Verilen karar 2015 yılı Ocak ayı itibari ile bütün üyeleri farklı dairelerde görevlendirilen Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından jet hızı ile onaylanmıştır. Bu aşamadan sonra Baro başkanımız için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz yolu ile kararın tekrar gözden geçirilmesi amacıyla bir başvuru yapılmıştır.

 

Bu çerçevede Tunceli Barosu Başkanı Av. Uğur YEŞİLTEPE’nin mesleki faaliyetleri sebebiyle, soyut ve varsayıma dayalı gerekçelerle 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmış olması savunma hakkı adına bizleri büyük bir endişeye sevk etmiştir. Bir Baro başkanına hukuksuz bir şekilde verilen bu cezayı kabullenmemiz mümkün değildir. Bu durumun yanı sıra temyiz incelenmesinde de yukarıda da belirttiğimiz üzere zaten yapısı ve kararları tartışmalı olan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin tam da HSYK’nın yaptığı yeni atamalar öncesinde, diğer birçok dosya gibi alelacele bu kararı da onamış olması, kuşku ve endişelerimizi artırmaktadır. Oysa yargı hiçbir gücün veya yapının elinde olamaz ve hâkimler belirli bir mensubiyet saikiyle hareket edemezler. Böyle bir durumda hiç kimsenin hukuk güvenliğinden söz edilemez.

 

Bu nedenlerle, bu hukuksuzluğun giderileceğine olan inancımızla birlikte meslektaşımız olan baro başkanımızın yanında yer alacağımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı kamu oyuna sunar aynı şekilde bütün kamuoyundan da bu süreçte hukuk insanı Av. Uğur YEŞİLTEPE’nin yanında olmasını beklediğimizi kamuoyuna deklare ederiz.

 

 

                                                                                            TUNCELİ BAROSU