Salı, Nisan 16, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Saray Gladyosu katliamı

 

Saray Gladyosu katliamı

 

10 Ekim Ankara Katliamı bir daha AKP gerçeğini gözler önüne sermiştir. Katliamdan sonra yandaş medya yayınları AKP’nin aynasıdır. AKP yandaşı basın 1990’lı yıllardaki kirli savaş medyasına nal toplatmaktadır. Bu basının durumu Tayyip Erdoğan ve AKP gerçeğini ortaya koymaktadır. Şu anda Kürt Özgürlük....
 
Hüseyin ALİ /  Özgür Gündem / 13 Ekim 2015 00:14 

 

10 Ekim Ankara Katliamı bir daha AKP gerçeğini gözler önüne sermiştir. Katliamdan sonra yandaş medya yayınları AKP’nin aynasıdır. AKP yandaşı basın 1990’lı yıllardaki kirli savaş medyasına nal toplatmaktadır. Bu basının durumu Tayyip Erdoğan ve AKP gerçeğini ortaya koymaktadır. Şu anda Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve demokrasi güçlerine karşı bir kirli savaş cephesi kurulmuştur. AKP hükümeti bu kirli savaş cephesinin görünür yüzüdür. Kürt halkına ve demokrasi güçlerine karşı 1990’lı yılların başında olduğu gibi bir kirli savaş kararı alınmıştır. Şu anda bu kirli savaş 1990’lı yıllardaki gibi bir kısım kirli savaş ekibi tarafından yürütülmektedir. Hangi yol ve yöntemle olursa olsun Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve demokrasi güçlerine karşı bir kirli savaş yürüteceklerdir. Amaç ve karar 1990’lı yıllardakinin aynısıdır. Kürdistan dağları, şehirleri, kasabaları, mahalleleri, sokakları bu kirli savaşın hedefi durumundadır. Bu açıdan gerçekleşen cinayetler ve katliamlar tekil olaylar olarak görülmemelidir. Birçok amaçlı yapılabilir, ama esas olarak bir stratejik kararın gereği olarak gerçekleşmektedir. O da güçlendiği düşünülen Kürt Özgürlük Hareketi ve demokrasi güçlerinin ezilmesidir. 30 Ekim’de esas olarak Kürt Özgürlük Hareketi için bir tasfiye kararı alınmıştı. 7 Haziran’dan sonra Kürt demokratik hareketiyle ortak hareket eden Türkiyeli tüm demokrasi güçleri de hedeflenmiştir. Tayyip Erdoğan’ın sözde siyasetçiler, sözde aydınlar, sözde basıncılar, sözde sivil toplum örgütlerinden söz edip bunlardan hesap soracaklarını söylemesi, açılan savaşın hedeflerini açıkça gözler önüne sermiştir.

Bu katliam Tayyip Erdoğan’a bağlı Saray Gladyosu tarafından yapılmıştır. Aslında Türkiye’nin müttefiki bazı ülkeler Tayyip Erdoğan ekibinin infial yaratacak eylemler yapacağını bazı Kürt şahsiyet ve kurumlarına iletmişlerdi. Gerçekten de bu tür gelen bilgilerden bir hafta sonra bu katliam gerçekleşmiştir. Dikkat edilirse Hükümet yetkilileri katliamdan sonra hedef şaşırtmak ve olayı muğlaklaştırmak, dikkatleri kendi üzerlerinden uzaklaştırmak için PKK, MLKP, DHKP-C gibi sol örgütleri hedef göstermişlerdir. IŞİD’i de bunların arasına sokuşturarak bu örgütler üzerinde töhmet yaratma yolunu seçmişlerdir. İstedikleri kadar uğraşsınlar, bu katliam AKP iktidarı tarafından yapılmıştır. Saray Gladyosu’nun içinde mevcut İçişleri Bakanı da vardır. Güvenlik açığı yok, her şey kontrolümüzdedir, demek katliam bizim bilgimiz dahilinde yapılmıştır, demektir.

Saldırıya uğrayanlar bellidir, hedeflenenler bellidir. Bu ölenleri her gün Tayip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Efkan Ala ve Yalçın Akdoğan hedef göstermiştir. Bu hedeflenenlerin düşmanı kimse katliamı da onlar yapmıştır. Sadece bir aylık basın incelenirse bile bu katliamı yapanlar, yaptıranlar açıkça görülür. Saray Gladyosu AKP iktidarını düşüren Kürt demokratik hareketi ve demokrasi güçlerini hedeflemiştir. AKP hükümetine gerçek muhalif olanlar sindirilmek ve etkisizleştirilmek istenmektedir. Esas amaç budur. Tabii ki bu katliam 5 Haziran Amed Katliamı gibi seçimleri de hedeflemiştir. O saldırı sağduyulu yaklaşım nedeniyle boşa çıkarılmıştı. Ancak bu defa gözü kara ve ısrarlı olunduğu için bu saldırıyla tam bir kaos içinde seçim manipüle edilmek istenmektedir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin eylemsizlik ilan edeceğinin gündeme gelmesiyle birlikte Yalçın Akdoğan’ın hemen alelacele “Karnımız toktur, biz bu savaşı sonuç alıncaya kadar sürdüreceğiz” demesi seçime hangi ortamda girmek istediklerini açıkça ortaya koymuştur. Seçime şiddetli savaş ve gerilim içinde girmek istedikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle Ankara katliamı yapılarak Kürt Özgürlük Hareketi’nin seçim öncesi ortamı yumuşatma çabası boşa çıkarılmak istenmiştir. Tayyip Erdoğan, Saray Gladyosu ve AKP hükümeti seçime gerilim ve çatışma ortamında girmeyi hedeflemişlerdir. Çatışma ve gerilim ortamında seçime girilirse baskı yapabilecek, güvenlik adı altında yönlendirme ve hileye baş vuracaklardır. AKP neden seçime gerilim ve çatışma ortamında seçime girmek istemektedir? Bu sorunun cevabı Ankara katliamını daha da aydınlatmaktadır.

AKP hükümeti yumuşama ortamında seçim olmasını istemiyor. Şimdiye kadar 7 Haziran’da PKK baskısı oldu, 1 Kasım’da böyle olmayacak, diyordu. Baskılarına bunu da gerekçe yapıyordu. Kürt Özgürlük Hareketi eylemsizlik ilan edince boşluğa düştüler, futbol terimiyle ofsayda düştüler. Baktılar ki eylemsizlik kararı gündem olacak ve kendilerinden beklenti ortaya çıkacak, bu durum baskı yapma, seçim ortamına gerilimli girme imkanını ortadan kaldıracak. İşte Ankara katliamı böyle bir ortamın ortaya çıkmasını engellemek için de yapılmıştır. Herkes bu gerçeği de görmelidir. Öte yandan bu yönlü baskı ve katliamları Kürt Özgürlük Hareketi ve demokrasi güçlerini susturana kadar sürdüreceklerdir. 1990’lı yıllar gibi kirli bir savaş dönemine girmişlerdir. Ankara olayı tekil değildir. Bir politika ve planlamanın sonucu gelişmiştir. 30 Ekim 2014’te MGK’de yeni bir savaş kararı alınmıştır. Buna göre kirli savaş yapılanmaları örgütlendirilmiştir. Hakan Fidan MİT’ten ayrılmak istemiştir, ancak Tayyip Erdoğan suçları birlikte işledik, bu savaşı birlikte yürüteceğiz, diyerek Hakan Fidan’ı yeniden MİT koltuğuna oturtmuştur. Şu anda MİT de doğrudan Saray Gladyosu’na bağlı olarak çalışmaktadır. Artık 1990’lı yıllarda Hizbul-kontraya, itirafçılara yaptırılan eylemleri Saray Gladyosu ve MİT’e bağlı birimler yapacaktır. Zaten JİTEM devreye sokulmuştur. MİT şu an IŞİD’in içindedir. Türkiye’deki tüm IŞİD birimleri MİT’in kontrolündedir. Hatta yüzlercesi MİT’in elemanı haline gelmiştir. İstediği zaman, istediği yere yönlendirilen bir MİT-IŞİD örgütlenmesi vardır. Bu açıdan yapanlar IŞİD’li  görünse de bunlar da MİT elemanıdır ve MİT yönlendirmesindedir. MİT de Saray Gladyosu’nun kontrolü altındadır.