Cuma, Nisan 26, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Dersim derneklerinden acil demokratik cephe çağrısı

 

Dersim derneklerinden acil demokratik cephe çağrısı

 

Darbe girişiminin ardından başlatılan linç kampanyaları sonrası bir araya gelen Dersim dernekleri, 'Ne apoletli ne sivil darbe, tek çare demokratik cephe' diyerek, acil olarak demokrasi cephesinin kurması çağrısında bulundu
 

ÖZGÜR GÜNDEM /DİHA /26 Temmuz 2016 - Darbe girişimi ile sokaklara çıkan bazı grupların Alevi ve Kürtlere yönelik saldırılarına karşı Alevi dernekleri bir araya gelerek tepki gösterdi. Aralarında Dersim Gazetesi, Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Munzur Çevre Derneği, Alibeyköy Dersimliler Derneği, İstanbul Pertekliler Derneği, İkitelli Dersimliler Derneği'nin bulunduğu çok sayıda Dersim derneği, 15 Temmuz darbe girişimi ve Olağanüstü Hal'e (OHAL) tepkilerini Dersim Araştırmaları Merkezi'nde düzenledikleri basın açıklaması ile gösterdi. Dernekler adına konuşan Dersim Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergin Doğru, "Tekçi sistemin tek adama dayalı geliştirmek istediği yönetim anlayışı, kendi krizi ile beraber kendi darbeci anlayışını da açığa çıkarmıştır" dedi.

Demokrasi güçlerine önemli görevler düşüyor

OHAL ile ülkenin tek adam rejimini kurumsallaştırmak istenildiğine dikkat çeken Doğru, "12 Eylül dahil hiçbir dönemde görülmeyen yaygınlıkta bir tasfiyeye girişilmiştir" dedi. Doğru, apoletli faşizmin yerine sivil faşizmin konulmaya çalışıldığını söyleyerek, "Sokaklara hakim kılınmaya çalışılan saldırgan gerici güruhlar, başta Aleviler olmak üzere ilerici güçlere saldırıyor. Oluşturulan baskı havasında tüm muhalif güçler susturulmaya çalışılıyor" diye konuştu.

'Acil olarak güçlerimizi birleştirmeliyiz'

Darbe girişimine kalkışanların cezalandırılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Doğru, "Ancak hiç kimse siyasi, ideolojik görüşü nedeniyle kovuşturulmaya veya cezalandırmaya tabi tutulmamalıdır" şeklinde konuştu. Doğru, yaşananlara bakıldığında sürecin darbe soruşturmasıyla sınırlı kalınmadığına dikkat çekti. Türkiye'de yaşanan sürecin karşısında demokrasi güçlerinin önünde önemli görevler durduğunu ifade eden Doğru, "Demokrasi ve özgürlük için birleşme ve ortak mücadeleyi örgütlemektir. Bunun yolu ise demokrasi cephesini oluşturmaktan geçiyor" dedi. OHAL ve darbeci zihniyetin karşısında direneceklerini vurgulayan Doğru, "Apoletli darbecilik ve sivil faşizm karşısında birkez daha halklarımızı ve demokrasi güçlerini acil olarak güçlerimizi birleştirmeye ve demokrasi cephesini kurmaya çağırıyoruz" diye belirtti.

Munzur Festivali'ne çağrı

Öte yandan, Munzur Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Demir ise, 28-31 Temmuz günleri arasında düzenlenecek olan 16'ncı Munzur Kültür ve Doğa Festivali'ne katılım çağrısında bulundu.

Provokatif eylemler tespit edilmeli

Öte yandan, Adana'da 17 Alevi kurumun bir araya gelerek oluşturduğu Adana Alevi Platformu, Türkiye'de 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi ve sonrasını değerlendirmek amacıyla bir araya geldi. Alevi Kültür Derneği şubesinde bir araya gelen Aleviler, "Ne darbe ne tek adam diktatörlüğü" pankartı astı. Alevi Platformu adına açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Şükrü Şahin yaptı.

'Darbe iktidar mücadelesi sonucudur'

Şahin, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları ile birlikte AKP iktidarı ile Fethullah Gülen Cemaati arasında karşılıklı bir hesaplaşma sürecine girildiğini hatırlattı. Darbeci güçlerin 14 yıllık AKP iktidarı sürecince AKP eliyle beslenip büyütüldüğünü dile getiren Şahin, AKP ve cemaat arasındaki iktidar mücadelesinin sonucu olarak darbe girişiminin yaşandığını söyledi. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ile sokaklara çıkan bazı gruplara dikkat çeken Şahin, ancak kontrolsüz güçlerin Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde provokatif faaliyetler yürüttüğünü ifade etti. Şahin, darbe ile mücadele adı altında ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde demokrasinin askıya ifade ederek, OHAL'in bir an önce kaldırılmasını talep ettiklerini duyurdu. Alevi mahallelerine dönük provokatif girişimlerin önlenmesi çağrısında bulunan Şahin, söz konusu kişilerin tespit edilmesini istedi. Şahin son olarak, masum insanların zarar görmemesi için yargılamaların insan hakları ilkelerine bağlı kalınarak yapılması gerektiğini belirtti.