Akademisyenler, üniversite öğrencileri ve sendika mensupları darbe girişiminden bu yana yükseköğrenim kurumlarında başlatılan tasfiyelerin muhalif isimlere de uzanmasını protesto etti.

Şu zamana kadar 111 binin üzerinde memur, adliye mensubu, polis ve eğitimci tasfiye edildi.

Tasfiye edilenler arasında yaklaşık 50 bin öğretmen, akademisyen ve eğitim görevlisi bulunuyor.

Tasfiyelerin darbe girişimiyle alakası olanların dışına uzanması, son olarak geçtiğimiz cumartesi yayınlanan olağanüstü hal kararnamesiyle başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çok sayıda üniversitede muhalif kimlikleriyle bilinen akademisyenlerin de kamudan atılması yoğun tepkiye neden oldu.

Üniversitelere bir darbe de rektörlük seçimlerinin kaldırılıp rektörlerin cumhurbaşkanı tarafından atanmasının önünü açan düzenleme oldu.

Bu nedenle bugün İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt kapısı önünde bir araya gelen yüzlerce akademisyen, öğrenci ve sendikacı, görevden uzaklaştırılmış akademisyenleri uğurlarken, akademiye zincir anlamına gelen uygulamaları da protesto etti.

Gaz maskeli çevik kuvvet polislerinin izlediği protesto gösterisi sırasında grup, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” diye slogan attı.

‘Keyfi atamaların önü açıldı’

Üniversiteler Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, “Bütün bağımsız kurumlar ele geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu durumun son ispatı kötü bir ironi ile 29 Ekim günü yayınlanan 675 ve 676 sayılı kanun hükmünde kararnamelerdir. OHAL bahanesiyle ve kanun hükmünde kararnameler ile 10 binden fazla kamu görevlisi ihraç edilmiştir” dedi.

Son KHK’larla üniversitelerde özerkliği noktalayan, rektörlük seçimlerinin kaldırılmasına da değinen Yeşildere, “Üniversitelere Cumhurbaşkanının keyfi rektör atamasının önü açılmıştır. Şiddetle tekrar bunu kınıyoruz, şiddete karşı olduğumuz halde. Üniversiteler akademisyenlerindir, çalışanlarındır, öğrencilerindir. Onların karar verme süreci içinde rektörler seçilmelidirler” diye konuştu.