Yangından kurtulan çocuklar Bakan'ı yalanladı: Yangın merdiveni kilitliydi, pencereden atladık
Adana Aladağ'da özel kız yurdunda dün akşam faciayla sonuçlanan yangının, binanın elektrik tesisatından çıktığı belirtilirken, faciadan yaralı kurtulan bir kız öğrenci, "Alt katta bulaşık yıkıyorduk. Arkadaşımın elini elektrik geldi. Çıtır çıtır bir ses çıktı. Sonra yangın çıktı" dedi.
12-13 yaşlarındaki çocuklar ve 4 görevli ise yaşadıkları felaketi Evrensel'den Volkan Pekal'a anlattı. Çocuklar yangın merdivenleri kilitli olduğu için kaçamadıklarını, pencereden atlayarak kurtulduklarını ifade etti. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ise yangın merdiveni kapısının kilitli olmadığı iddiasında bulunmuştu.
TOKİ Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret ettiğimiz yaralı çocuklar, yangının 3 katlı binanın zemin katında başladığını anlattı. 8 çocuğun 3’üncü katta kilitli olan yangın merdiveninin önünde ölü bulunduğu söylenmişti. Çocuklar bunu doğrulayarak yangın merdivenleri kilitlenmiş olduğu için kaçamadıklarını ifade etti. Çocuklar can havliyle pencerelerden atlayanların kendilerini kurtardığını anlattı.
Önce duman kokusu aldıklarını anlatan çocuklar, “Sonra ‘yangın’ diye sesler duyduk. Aşağıya indiğimizde görevliler bize ‘Siz yukarı çıkın, biz yangını söndüreceğiz’ dedi” şeklinde konuştu.
----------------------------------------
Aladağ'da kızını kaybeden baba: Seçeneğimiz yoktu, mecburduk, ücretsiz kalıyordu
Adana Aladağ'da ortaokul ve lise öğrencilerinin kaldığı yurt yangınında hayatını kaybeden Cennet Karataş, 5. sınıf öğrencisiydi.Aljazeera Türk'ten Umay Aktaş Salman'ın haberine göre, belediye işçisi babası Mehmet Karataş, Adana Adli Tıp Kurumu'nda kızının cenazesini almak için bekliyor. Kan örneği verdiler, kızının teşhis edilmesini başı önünde gözyaşları içinde bekliyor. 5 çocuğundan en büyüğü olan kızı için "Geleceğimdi benim. Sıcakkanlı, öyle güzel bir çocuktu ki, ömrüm boyunca unutamam" diyor, konuşurken boğazı düğümleniyor.
Aladağ'daki Sinanpaşa Ortaokulu'nda okuyan Cennet Karataş, bu yıl beşinci sınıfa başlamış ve ilk kez ailesinden ayrılarak yurda yerleşmişti. Ailesi Aladağ'a bir buçuk saat mesafede Kışlak Mahallesi'nde oturuyordu. Baba Karataş kızının 4. sınıfa kadar köyde okuduğunu anlatarak ortaokul için Aladağ'a gitmek zorunda kaldığını söylüyor. Kızının doktor olmak istediğini ve okumayı çok sevdiğini söyleyen Karataş şöyle konuşuyor:
“Köyde okul yoktu. Aladağ'da başladı. Tek yurttu burası. Eleştirme şansımız da yoktu ki. Başka seçeneğimiz yoktu. Mecburduk. Ücretsiz kalıyordu.”
Ulaşım olmadığı için ailesini göremiyordu
“Okul açıldığından bu yana üç kez görüşebildik. Hafta sonları da gelemiyordu, ulaşım sağlanamamıştı. Ben kendi imkânlarımla kızımı alıyordum. Belediye başkanına ‘Ücretsiz servis verin; çocuklarımız eve gelebilsin hafta sonları’ dedik. Daha bir şey yapmamışlardı. Onu da çok gördüler. En son geçen hafta TEOG tatili var diye almıştım kızımı, 4 gün kaldı yanımızda. Pazartesi sınavı vardı, döndü. Kızım okumak istiyordu. Hangi liseyi kazanırsa imkânlarımı zorlayıp yollayacaktım ileride. Durumumuz yok ama elimden geleni yapacaktım.”
‘Elektrik sayacı değişmiş’ söylentisi
Baba Karataş, yangın merdivenin kilitli olmasına da tepki gösteriyor. "Denetleyiciler kurumları iyi denetlesin, herkes işini iyi yapsın" diyor. Karataş, Aladağ'da elektrik sayacının o gün değiştirildiğinin konuşulduğunu söyleyerek, "Yangının iyi araştırılmasını istiyorum" diyor.
Karataş daha önce Aladağ'da bir devlet yurdu olduğunu ama onun binası yıkık olduğu için boşaltıldığını da söylüyor, "Orası hâlâ öyle boş. Yapmadılar. Bu yurttan başka yurt kalmadı. Biz de buna verdik" diyor.
Kaynak: Aljazeera Türk