Avukatlar: HDP'lilere işkence yapılıyor; uluslararası kurumlara başvuracağız
Avukatlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terör ile Mücadele Şubesi’nde (TEM) HDP İl ve İlçe yöneticilerine yapılan işkenceleri BM ve İşkenceyi İzleme Komitesi'ne (CPT) taşımaya hazırlanıyor.
14 Aralık 2016 Çarşamba 12:44
İSTANBUL – ANF
Avukatlar, gözaltına alınan HDP il ve ilçe yöneticilerine yapılan işkenceleri İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yaptıkları toplantıyla açıkladılar. Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) öncülüğünde düzenlenen basın toplantısına Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB), İHD İstanbul Şubesi, HDP ve çok sayıda sivil toplum örgütü de destek verdi.
'İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ’NDE SUÇ İŞLENİYOR'
Toplantıda ilk konuşmayı yağan ÖHP İstanbul Eş Sözcüsü, Avukat Sinan Zincir, gözaltına alınanların götürüldüğü karakollarda ciddi işkence vakaları ile karşılaştıklarını söyledi.
ÇHD Üyesi, Aukat Ebru Timtik ise, savaşın dahi kuralları olduğunu hatırlatarak, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nün suç işlediğini vurguladı. ÇHD’li avukatların müvekkili ile yaptığı görüşmeleri aktaran Timtik, "Gözaltına alınanlar bir yerlere götürülüyor ve döndüklerinde yürüyemiyor hale getiriliyor. Birçok avukat arkadaşım buna tanıklık ediyor. 30 günlük süreç içerisinde bu işkencenin izlerini yok edemeyecekler. AİHM ve Avrupa’ya giderek bu sorun çözülmüyor. Haklarımızı kullanmayacağız değil ama bu yöntemlerle sorun çözülmüyor. Tek yol direnmektir ve faşizmi bu şekilde yeneceğiz" diye konuştu.
GÖĞÜS VE GENİTAL BÖLGELERİNE TEKME!
EHB Üyesi, Avukat Gülhan Kaya da müvekkili Filiz Çolak ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Çolak'ın gözaltına alındığı andan itibaren kaba dayak işkencesine maruz kaldığını aktaran Kaya, şunları belirtti:
"Haseki Hastanesi'ne götürüldüğünde, orada polisler tarafından dövülüyor ve bir doktor müdahale ederek polisleri durduruyor. TEM'de döverek çıplak arama yapıyorlar. Bu arama erkek memur eşliğinde yapılıyor. Çıplak aramadan sonra bir polis ışıkları söndürüp, göğüslerine ve genital bölgeye tekme atıyor. Ayaklarına sürekli basıyorlar. Öyle ki sol ayağının üzerine basmakta zorlanıyordu. Sürekli tecavüz ile tehdit ediyorlar. Kendi özel avukatlarını istedikleri için bile dayağa maruz kalmışlar. İtirafçı olmaya zorlanıyorlar. Kişiler üzerine ifade verirlerse, polis, bırakacağını söylüyor. Müvekkilim iki saatte bir bulunduğu yerden alınıp götürülüp, bir saate yakın dövülmüş. Ayakta zor duruyordu, hareket etmekte zorlanıyordu.”
HDP PM Üyesi Esen Güldemir de yöneticilerinin gözaltında işkenceye maruz kaldığını kaydederek, “Uğradıkları işkenceden kaynaklı arkadaşlarımızdan haber alamıyoruz. Parti çalışanlarımızın sağlığından endişe duyuyoruz, yetkililerden açıklama bekliyoruz” dedi.
ŞIRNAK CEZAEVİNDE FELÇ EDEN İŞKENCE
İHD Yöneticisi, Avukat Gülseren Yoleri ise işkencelere dair Şırnak Cezaevine yaptıkları ziyarete dikkati çekerek, "Bir genç tutuklu işkenceden eli felç olmuştu. Yüzünde işkence izleri olmasına rağmen doktor tarafından sağlıklı olduğuna dair rapor verilmiş. Bu görüşme sonrasında Beytullah Akil isimli tutuklu işkenceyi protesto etmek amacıyla intihar etti” diye konuştu.
Konuşmaların ardından ortak açıklama, Asrın Hukuk Bürosu Avukatı İbrahim Bilmez tarafından okundu. HDP binalarına yapılan polis baskınlarında binalar neredeyse kullanılmaz hale getirilirken, gözaltına alınan 37 siyasetçi hakkında sağlıklı bilgi alamadıklarına vurgu ytapan Bilmez, “KHK’lar gerekçe gösterilerek müvekkillerimizle görüşmemiz engellenmekte, görüşme yasağına ilişkin karar dahi tarafımıza verilmeyerek tüm itiraz haklarımız gasp edilmektedir. 676 sayılı KHK 3’üncü maddesi gözaltına alınanların avukatla görüşmesi 24 saat süreyle ve hakim kararıyla sınırlandırılır şeklinde düzenleme getirmiş olmasına rağmen, polis hiçbir hukuki yanı olmayan KHK’ları bile tanımayarak keyfi bir biçimde bu süreyi 5 gün olarak uygulamakta ve soruşturma savcısı da bu suça ortak olmaktadır” dedi.
İŞKENCEYE KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI
Gözaltına alınan her insanın avukat, doktor ve ailesine erişim hakkının sağlanması gerektiğini belirten Bilmez, “Bunun sağlanmadığı hatta bilinçli engellendiği her durumda işkence şüphesi vardır” şeklinde konuştu. “İşkence vakalarının giderek arttığı böylesi bir süreçte ‘işkence insanlık suçu’ demek, insanlık onurunu korumak için mücadele etmek, vicdan sahibi her insanın temel ve öncelikli görevidir” diyen Bilmez, şöyle devam etti: “Bizler halklarımızın savunmanları olarak İnsanlık onurunu savunmaktan ve işkenceye karşı mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Buradan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, müvekkillerimize uygulanan işkenceyi bir an önce durdurma ve müvekkillerimizle görüşmemizin önündeki engelleri kaldırma çağrısında bulunuyoruz."
Bilmez, tüm demokratik kamuoyunu, insan hakları aktivistlerini işkence ve kötü muameleye karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Açıklamanın ardından Av. Zincir, işkence iddialarında dair İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile uluslararası alanda BM ve CPT gibi kurumlara başvuruda bulunacaklarını duyurdu.