ORGANİZE KARARTMA
Paris Katlima’nın üstünden 4 yıl geçtiği halde gerçeğin açığa çıkarılmasında bir milim ilerleme kaydetmeyen Fransız yargısı, tetikçi Ömer Güney’in şüpheli ölümünün ardından davayı düşürdü. Böylece katliamdaki Fransız-Türk işbirliği bir kez daha kanıtlandı
Özgürlükçü Demokrasi / 25 Ocak 2017
Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde 3 Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katledilmesinin ardından görülmesi gereken dava, görülmeden düşürüldü. Davada tek tutuklu olarak yargılanan tetikçi Ömer Güney’in öldürülmesinin ardından Paris Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmanın düştüğü yazılı olarak duyuruldu. Dava avukatları, tetikçi Güney’in ölümü sonrası yaptıkları açıklamalarda, açılan davanın düştüğünü ama bu davanın Güney ile sınırlı düşünülmemesi gerektiğini ifade etti. Dava dosyasında anlaşıldığı üzere MİT’le olan ilişkinin çok açık olduğu, bu nedenle davayı Güney’le sınırlı düşünmenin yanıltıcı olduğunu vurgulayan avukatlar, söz konusu davanın yeniden görülmesi için bütün hukuksal girişimleri sürdüreceklerini açıkladı.
MİT ile ses kaydı
Cinayetin ardından Ömer Güney’e ait bir ses kaydı ortaya çıkmıştı. 2 MİT görevlisi ile telefon görüşmesi yapan Güney’in, suikasti yapmak için para istediği kayıtlarda Güney şu ifadeleri kullanmıştı: “Bana ilk MİT’e ayak bastığımda dediler ki sırrını ailene bile vermeyeceksin. Tamam dedim. Babamın sülalesinde baba tarafında MİT’te çalışanlar varmış. Para yönünden, hani ekonomik yönden, maddi manevi, hiçbir yönden zararım yok. Sizin verdiğiniz cep telefonları benim Fransa cep telefonum hepsi şifreli. Yani kodlamadan giremezler. Şu an oradaki bilgisayarıma girseler bile bir şey yok. İçi bomboş. Hep temizledim.” Öte yandan Sol Haber Portalı, MİT’e ait olduğu ileri sürülen bir belgeye ulaşmıştı. O belgede ise MİT’in Güney’e, suikast için 6 bin euro verdiği belirtildi.
4 yıldır bekleniyordu
Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçi için sürdürülen soruşturmanın Mayıs 2015’te tamamlanmasına rağmen davanın 5-16 Aralık 2016 tarihlerinde görülmesine karar verilmişti. Ancak dava, şaibeli şekilde hiçbir gerekçe gösterilmeden Haziran 2016’da önce belirsiz bir tarihe ertelenmiş, sonra da dava tarihi olarak 23 Ocak 2017 açıklanmıştı. Soruşturma dosyasında, Güney’in katliamı talimatla yapmış olma olasılığı, Türkiye’nin bilgi vermemesi nedeniyle ilerleme olmadığı vurgulanmıştı. Davayı takip eden hukukçular, sık sık davanın düşürülmesi için bir çaba olduğuna işaret etmişti.
Dava duvara çarpıp durdu
Katledilen 3 Kürt kadın siyatçinin aileleri de, davanın düşürülmesine tepki göstererek, “Dava düşse de peşini bırakmayacağız” dedi. Avrupa’da yayın yapan Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan Sakine Cansız’ın kardeşi Metin Cansız, katliamın 4’üncü yılında davanın ileri bir noktadan öte geri bir noktaya geldiğini belirtti. Cansız, mahkemenin görülmesini beklerken düştüğünü dile getirdi. Fidan Doğan’ın babası Hasan Doğan ise soruşturmayı yürüten savcının ‘Soruşturmayı bir yere kadar götürüyorum ama ondan sonra bir duvara çarpıp duruyorum” sözlerini de hatırlatarak, “Bu sözlerden yola çıkılırsa bu katliamın ne gibi güçler tarafından yapıldığı daha iyi anlaşılıyor. Ben bizzat bu davayı takip ettireceğim” diye konuştu. Leyla Şaylemez’in kardeşi Yasemin Şaylemez de, davanın peşini bırakmayacaklarının altını çizerek, “Bunu asla bize unutturamazlar. Bu sıradan bir cinayet değil, herkes bunu biliyor. Bu davanın peşini hiçbir zaman bırakmayacağız” dedi.
Cinayette MİT-Ankara bağlantısı
Fransa’da yayımlanan, gazeteci Laure Marchand’ın yazdığı kitapta Paris cinayeti ile ilgili ciddi bilgiler yer alıyor. “La Fayette Sokağı, 147 No’da Üçlü Cinayet” başlığı taşıyan kitapta (Actes Sud Yayınevi), Fransa mahkemelerince yürütülen soruşturma en ince detaylarına kadar ele alınıyor. Gazeteci araştırmasında önemli bir detay ise Ömer Güney olması ihtimalinin son derece yüksek olduğu ama iddianamenin “terör eylemi” olarak tanımladığı cinayeti Güney’in MİT’le ilişkili olarak yaptığı yer alıyor. Fransız mahkemelerine de değinilen kitapta, MİT bağlantılarına yönelik Fransız sorgu hâkimesinin Türkiye’den bilgi alma çabalarının yanıtsız kaldığı ve Fransız makamlarının olayın arka planını daha fazla deşmeme tavrını benimsemelerine dikkat çekiyor.
Cinayeti tek kişi işlemedi
Cinayetin ardından davaya avukat olarak müdahil olan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, davanın arka planının araştırılması gerektiğini söyledi. Beştaş, “Teknik olarak dava düşebilir. Ama bunu tek kişi yapmadı. Bu davanın arkasında devletlerin rolü var. Çünkü Güney’in tek başına bu cinayeti işlemiş olma ihtimali yok” dedi. Cinayetin ardından Güney’in MİT bağlantısını Türkiye’ye sorduklarını hatırlatan Beştaş, başvurunun ardından Ankara dosyasına gizlilik kararı geldiğini söyledi. Güney’in ölmesinin şaibeli olduğunun altını çizen Beştaş, “Güney bu cinayeti işlemeden önce zaten hastaydı. Bile bile yaptırıldı. Ölmesi bu yüzden şaibeli” dedi. Davanın kendileri için sona ermediğini kaydeden Beştaş, “Avrupa’da bulunan avukatlar bunun dış bağlantısı ve ülkelerin rolünü ortaya çıkarmaya çalışacaklar. Çünkü Ömer ve katledilen 3 kadın Türkiye vatandaşıdır. Ve bunun siyasi olduğu çok açıktır. Dava ile ilgili ses kaydı ve para verildiği bilgisi var. Bunların belgesi de var” dedi.
PARİS