Kararnameleriyle tartışılan ABD Başkanı Donald Trump'a ülkesinde tepki büyük. Ancak Demokratlar kendi yönettikleri kentlerde dahi alternatif değil.
Ekim KILIÇ
New York
ABD’den 7 Müslüman ülkeye uygulanmaya başlayan yasak dünyanın dikkatini ve kaygılarını ABD’nin üzerine çekti. ABD halkı da, Trump’ın verdiği ‘sözleri’ bu kadar hızlı tutmasından şaşkın. Amerika’nın sokakları her gün farklı farklı kesimlerin protesto gösterilerine şahit oluyor.
Trump taraftarlarının çoğu ise rahatsız değil. Bir örnek; New York Times gazetesinin bir haberinde, New York’un “arka mahalle”rinden biri olan Staten Adası’nda yaşayan Olivia isimli ABD’li, bir eşcinsel olarak oldukça mutlu olduğunu belirtiyor. Orlando saldırısından oldukça etkilendiğini belirten Olivia, ‘Manhattan’dakilerin kendilerini anlamadığını; onların arka mahallerde neler döndüğünden haberinin olmadığını, göçmenlerden sadece kendilerinin etkilendiğine düşünüyor.
YEMENLİLERİN EYLEMİ
Ancak kadınlardan, LGBTİ bireylerden, Müslümanlardan ve diğer göçmenlerden tepkiler artıyor. Herhangi bir eylem kolaylıkla binlere ulaşabiliyor. İnsanlar beraber mücadele etmenin gerektiğinin farkında.
En son geçtiğimiz perşembe günü, New York şarküterilerinin çoğunun sahibi olan Yemenliler, dükkanlarına kilit vurup Brooklyn’de bir eylem düzenlediler. Eylem birdenbire binleri buldu. Çeşitli Arap ülkelerinin bayraklarıyla birlikte Amerikan bayrakları da taşıyarak Amerika’nın bir parçası olduklarını vurguladılar. Sohbet ettiğimiz yaşlı bir Yemenli, Trump’ın politikalarının IŞİD’in önünü açacağını düşündüğünü söyledi. Yaşananlardan özellikle gençliğin etkilenmesinden kaygılı. Bir arada yaşabilmenin önemli olduğunu vurguladı.
İŞÇİLERİN SENDİKA TOPLANTISI
Demokrat partililer cephesinde ise durum kritik. Memleketin en ‘ilerici’ denilen Demokrat Belediye Başkanı Bill de Blasio, Birleşik Otomobil İşçileri Sendikasının bir toplantısına katıldı. Toplantıda birçok sendika lideri sendika yasaları, vergiler, eyaletin verdiği ücretler üzerine sorular sordu. Beklenen soru ise Columbia Üniversitesinde çalışan Müslüman bir emekçiden geldi: Trump’ın yasakları konusunda ne yapacaksınız?
De Blasio, New York eyaletinin ırkçı yasaları asla kabul etmeyeceğini, mültecileri koruyup kollayan tavrından vazgeçmeyeceğini söyledi. Tam olarak ne yapacağına dair ise kesin bir açıklama yapmadı.
Ancak De Blasio, başkaca ilginç noktalara da değindi. Hillary Clinton’ın yanlış bir pozisyonda olduğunu ve Trump’ın kazanmasının sadece ırkçılık ile alakalı olmadığına yönelik ifadeler kullandı.
DEMOKRATLARIN OYU VAR, GÜCÜ YETERSİZ
Yine de Demokratların ne yapacakları konusu belirsiz. Söz gelimi Kaliforniya ve New York, ABD ekonomisinin en güçlü şehirleri. Demokratlar, bu eyaletlere sahip olmanın verdiği gücün farkında. Fakat Trump’ın kazanmasını sağlayan sağ populist, antipolitikacı söylemin önüne geçebilecek güçte değil. Çünkü ‘en ilerici’ olan De Blasio bile, New York’lu sendikalarla, emekçilerin taleplerini yerine getirmediği için birçok problem yaşıyor. Bazı sendikaların toplusözleşme süreçlerine yardımcı olurken, bazılarına kulaklarını tıkıyor. Yaklaşımı adil olmaktan öte politik.
Ve önümüzdeki iki yıl içerisinde yerel seçimler var. Emekçileri tatmin etmeyen politikaları nedeniyle De Blasio kaybedebilir. New York ne kadar “Demokratların kalesi” gibi gözükse de De Blasio’dan önce 20 yıl boyunca Cumhuriyetçiler tarafından yönetilmişti.
Yani Demokratlar, ABD’nin işçi ve emekçilerine, onların taleplerine kulak vermediği sürece önümüzdeki yıllarda işleri zor.
Son bir eğilim ise “Trump’ın görevden alınacağı”na dair yaratılan beklenti. Ancak Trump görevden men edilse bile, yerine geçecek olan, yine aşırı sağcı bir siyasetçi olan Başkan Yardımcısı Mike Pence olacağı için bu beklentinin istenilen sonucu vermesi mümkün görünmüyor.
Özetle ABD’de son haftada halk hareketinde yükselen bir dinamizm, farklı kesimlerden gelen bir atılım hali görülüyor. Cumhuriyetçiler ise kararlı. Kurdukları sağ ittifak ne kadar ‘çılgınca’ gözükse ve gösterilse de aslında ABD’nin geçmiş politikalarının bir devamı olarak karşımızda duruyor.