Sancar: Yüksekdağ eş genel başkanımızdır, gündemimizde kongre yok
“Sayın Yüksekdağ’ın bu şekilde hedef alınması tesadüf değildir. HDP’ye yönelik siyasi darbe planının önemli bir unsurudur. Suruç Katliamı'nda başlayan süreçten bağımsız değildir. Suruç Katliamının amacı, HDP fikrinin dinamitlenmesi idi. HDP’nin güçlü aktör olması fikrine karşı bir operasyondu. Ankara Barış Mitingi Katliamı da aynı amaçla gerçekleştirilmişti. Halkların ve farklı çevrelerin özellikle Kürt halkıyla buluşmasına karşı yapılmış bir saldırıydı.”
Dihaber / 13:31 10 Mart 2017
ANKARA - HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Yüksekdağ’ın parti üyeliği ve başkanlığının düşürülmesini, Cumhurbaşkanlığı merkezli yürütülen siyasi bir darbenin parçası olduğunu vurgulayarak, “Kongreye gitme, yeni bir eşbaşkan belirleme gibi bir gündemimiz yoktur” dedi.
HDP Milletvekilleri Ali Atalan, Bedia Özgökçe Ertan, Dilek Öcalan, Erdal Ataş, Erol Dora, Hüda Kaya, Mehmet Ali Aslan, Mithat Sancar, Müslüm Doğan ve Saadet Becerekli, Meclis’te düzenledikleri basın toplantısında Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ’ın parti üyeliği ve başkanlığının düşürülmesi kararını tanımadıklarını açıkladı.
Toplantıda açıklamayı Mardin Milletvekili Mithat Sancar, yaptı.
Yüksekdağ’ın hedef alınmasının tesadüf olmadığına vurgu yapan Sancar, şöyle konuştu:
‘SİYASİ DARBENİN PARÇASIDIR’
“Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ’ın daha önce mahkumiyet kararı gerekçe gösterilerek milletvekilliği düşürülmüştü. Bu işlem 21 Şubat’ta gerçekleşti ve tamamen hukuksuzdu. Ortada hukukla açıklanabilecek herhangi bir durum olmadığını bu garabetler gösteriyor. Tüm bunlar siyasi operasyonun parçasıdır, siyasi darbe planının parçasıdır. Hukuksal ayrıntılar da, operasyonun siyasi niteliğini ortaya koyduğu için önemlidir. Yoksa, mesele siyasi bir meseledir. Yaşananlar siyasi darbe planının kritik aşamasını oluşturmaktadır.
Yüksekdağ hakkında milletvekilliğin düşürülmesine gerekçe olarak kullanılan karar, dokunulmazlığı kaldırılmadan açılan bir dava gerekçe gösterilerek verilmişti. Bu dava da tamamen keyfi bir yoruma dayanıyordu. Bir anmaya katılması ‘terör eylemlerine teşvik’ olarak yorumlanmıştı. Bunun propaganda olarak bile kabul edilmemesi gerekiyor. Hem Anayasa Mahkemesi'nin hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bu konuda içtihatları var. Mahkeme, Yargıtay’ın, AİHM’in, Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki içtihatlarını hiçe saymıştır.”
Sancar, hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için İdari Mahkemeye başvuruda bulunduklarını belirterek, “Bu işlem Meclis Başkanlığının idari tasarrufudur ve denetlenmelidir. Biz idare mahkemesine bu doğrultuda başvurumuzu yaptık. Zaten AİHM’e de başvurumuz vardı. Bu başvurulara da ek beyan olarak son durumu da ilettik” dedi.
Daha bu süreç devam ederken dün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Yüksekdağ’ın üyelik ve eşbaşkanlığının düşürülmesi kararı çıkarıldığını söyleyen Sancar, “Yapılan işlem şu olmalıdır, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı durumu genel merkeze bildirir, gereğini partinin yapması beklenir. Şimdiye kadar böyle bir uygulama olmamıştır. Bu bir ilktir. Bu da, apaçık bir siyasi operasyondur” diye konuştu.
‘YÜKSEKDAĞ’IN HEDEF ALINMASI TESADÜF DEĞİL’
Sancar, şöyle konuştu:
“Sayın Yüksekdağ’ın bu şekilde hedef alınması tesadüf değildir. HDP’ye yönelik siyasi darbe planının önemli bir unsurudur. Suruç Katliamı'nda başlayan süreçten bağımsız değildir. Suruç Katliamının amacı, HDP fikrinin dinamitlenmesi idi. HDP’nin güçlü aktör olması fikrine karşı bir operasyondu. Ankara Barış Mitingi Katliamı da aynı amaçla gerçekleştirilmişti. Halkların ve farklı çevrelerin özellikle Kürt halkıyla buluşmasına karşı yapılmış bir saldırıydı.”
“Yüksekdağ sadece bir eş genel başkan değildir” diyen Sancar, “HDP fikrini cisimleştiren bir simgedir. Çok güçlü bir bileşenin, en önemli unsurlarından biridir. Bu nedenle özel olarak Yüksekdağ’ın hedef alındığını söyleyebiliriz. Yüksekdağ’ı hedef almak, HDP fikrini yok etmek gibi bir amaçla eşdeğerdir. Yüksekdağ’ın hedef alınması özel bir niyetin göstergesidir” diye belirtti.
İKTİDARIN SALDIRILARI BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRDİ
Sancar, açıklamalarına şöyle devam etti:
“HDP tüm saldırılara birliğini koruyarak direnmektedir. HDP içindeki tüm farklılıklar bizim direnişimizin asıl kaynağı haline gelmiştir. Bizi var eden farklılıklarımız olmuştur. İktidar bu birlikteliği sarsmak istemiştir ama eşbaşkanlar, milletvekilleri, üyeler zindanlara atılmasına rağmen HDP birliğinde hiçbir sarsılma yaşamamıştır. Tam tersine birliğimiz güçlenmiştir.
YÜKSEKDAĞ İKTİDAR TARAFINDAN ATANMADI, ONU HALK SEÇTİ
Yüksekdağ iktidar tarafından atanmış değildir, halkın iradesiyle seçilmiştir. Onun vekilliğini halktan başka kimse alamaz. Parti üyeliği ve eş genel başkanlığının düşürülmesi de halk iradesinin gaspıdır. Bu gaspı tanımıyoruz. Figen Yüksekdağ bizim milletvekilimizdir, Figen Yüksekdağ bizim eş genel başkanımızdır.
OPERASYONUN MERKEZİ CUMHURBAŞKANLIĞI
Süreç siyasi bir merkezden yönetiliyor. Bu operasyonun merkezi de Cumhurbaşkanlığıdır. Bu operasyona karşı ne Meclis’te ne başka kurumlarda itiraz ortaya çıkmadı. Belki Avrupa’ya karşı göz boyama amacıyla bazı işlemler başlatabilirler.
Tekrar ediyoruz; Figen Yüksekdağ milletvekilimiz, eş genel başkanımızdır. Bu işlemlerin hiçbir meşruluğu, geçerliliği yoktur. Kongreye gitme, yeni bir eşbaşkan belirleme gibi bir gündemimiz yoktur.”