Fotograf:Hanover"de Haydar Seso"nun tutuklanmasina karsi yapilan gösteri
HPŞ komutanı Haydar Şeşo hala tutuklu: Bölgesel Kürt Hükümeti serbest bırakılması için şartlar ileri sürüyor
Dersimzaza.com / 13 Nisan 2015
Bazı Kürt yayın organlarında serbest bırakıldığına dair haberler çıkmasına rağmen, ‘Ezidipress.com’ haber sitesinde yer alan 12. 05. 2015 tarihli habere göre, Şengal Savunma Güçleri (HPS) komutanı Haydar Şeşo halen tutukludur. Güney Kürdistan yönetimi Haydar Şeşo’nun serbest bırakılması için bazı şartlar ileri sürmektedir.
Yine aynı sitede yer alan başka bir habere göre, Güney Kürdistan Yönetimi, Laleş’te bulunan “Ezidi Ruhani Meclisi (Cıvata Ruhani)” üyelerine, bölgesel yönetimin isteklerinin kabul edilmesi için HPŞ komutanlarına etkide bulunulması yönünde ağır baskı yapmaktadır. Ezidi Ruhani Meclisi konu ile ilgili yaptığı toplantıdan sonra, “politik bir konuda karar vermekle” yetkili olmadığını açıklamıştır.
Haydar Şeşo, 5 Nisan akşamı Kürt Bölgesel Hükümeti’ne bağlı yerel güvenlik güçleri tarafından, Şeşo ailesinin yaşadığı Duhok’a bağlı Khanke yerleşim yerinden, iki koruması ve kayınbiraderi ile birlikte gözaltına alınmıştı.
Haydar Şeşo’un babası Qaso Şeşo’nun yaptığı açıklamalara dayandırılarak verilen haberlere göre, Haydar Şeşo korumalarının tutuklanmaya karşı direnmesine izin vermeyerek bir çatışmayı önlemiştir.
Baba Qaso Şeşo’nun kendisi de uzun yıllar Peşmerge olarak Saddam rejimine karşı savaşmış ve cezaevinde yatmıştır.
Qaso Şeşo ile ilişki kuran Güney Kürdistan Hükümeti yetkilileri, Baba Şeşo’nun oğlu yerine vekaleten, onun adına, bölgesel yönetimin şartlarının kabul edildiğine dair bir açıklamada bulunmasını istemişlerdir. Qaso Şeşo bu talebi ret etmiş ve ancak oğlunun kendi adına karar verebileceğini belirtmiştir. Oğlunun tutuklanmasının hukuki bir dayanağının olmadığını, bunun politik nedenlere dayandığını belirten baba Şeşo, Haydar Şeşo’un bugün sadece kendi oğlu olmadığını “tüm Ezidilerin oğlu” olduğunu, KDP ve YNK’nin oğlunun tutuklanmasını partiler arası bir tartışmaya dönüştürdüklerini ancak sorunun sadece “Ezidi haklarının savunulması” olduğunu ve herhangi bir parti ile bağlantısı olmadığını belirtmiştir.
Bölgesel Kürt Yönetimi’nin, komutan Haydar Şeşo’ya dayattığı ve serbest bırakılması için yerine getirilmesini istediği koşullar şunlardır.
- HPŞ’nin dağıtılması,
- Ezidi bayrağının iptal edilmesi,
- HPŞ güçlerinin Peşmerge yönetimi altında örgütlenmesi.
Tutuklama sonrası açıklamada bulunan Mesut Barzani “Haydar Şeşo'nun girişiminin ayrı bayrak amaçlayan bir plan” olduğunu söylemişti. Bu açıklama, gerçekten de tutuklamaya esas olan etkenlerin siyasi etkenler olduğunu gösteriyor.
HPŞ’nin ikinci komutanı Dawid Cindi Bölgesel Kürt Yönetimi’nin Haydar Şeşo’nun serbest bırakılmasına karşılık yerine getirilmesini istediği şartları ret ettiklerini açıklamıştır. Dawid Cindi “Haydar Şeşon’un serbest bırakılmasına karşılık ileri sürülen şartlar üzerinde konuşmayacaklarını” belirtmiştir.
Kürt hükümeti Haydar Şeşo’yu, “Kürt yönetiminin egemenliği altındaki bir bölgede yasadışı silahlı güç oluşturmak ve düşmanlarla işbirliği yapmakla’’ ayrıca “Irak hükümeti tarafından finanse edilmek”le suçluyor. Bölgesel yönetimin “düşman” diye tanımladığı güç, Irak Merkezi hükümeti tarafından IŞİD’e karşı savaşmak amacıyla organize edilen çoğunluğu Şiilerden oluşan el-Haşd el-Şaabi milis gücüdür. Haberde belirtildiğine göre, Musul valisi, KDP’nin Sünni Arap aşiretlerinin üyelerinden oluşan 5000 kişilik “el-Haşd el-Şaabi” gücü kurduğunu açıklamıştır. Ayrıca bu milisler Güney Kürdistan’ın bir bölümünde operasyonlar düzenlemektedirler.
Bölgesel yönetimin Haydar Şeşoy’ya karşı yönelttiği suçlamalar gerçekten gariptir. Çünkü resmi olarak Güney Kürdistan Yönetimi merkezi Irak yönetiminin bir parçasıdır ve bütçesinin büyük bir kısmı merkezi hükümet tarafından karşılanmaktadır. Ayrıca Şengal resmi olarak bölgesel yönetim sınırları içinde değildir. Yani suçlamaların gerçekten hukuki bir dayanağı yoktur.
Yine haberde belirtildiğine göre, Güney Kürdistan yönetimi, Şengal bölgesinden olan ve 2014 yılında gerçekleşen Ezidi Soykırımı’na katılmış Sünni Arap aşiretleri üyelerini de içinde barındıran bir milis gücü oluşturmuştur. “Irak Sünni Arap Aşiretleri Birliği” adıyla kurulan bu milis gücün merkezi Erbil’dedir. Bu milis gücü, Irak merkezi hükümetinin onayı olmadan silahlandırılmıştır. Yine, bu birlik Erbil’de düzenlenen bir konferansta, IŞİD’in Ezidilere karşı işlediği insanlık suçlarını mahkum etmeyi kabul etmemiştir. Türk basınından öğrendiğimize göre, bu milis güçleri Türk askerlerince eğitilmektedirler.
HPŞ, 2014 yılında IŞİD’in Şengal’de gerçekleştirdiği soykırım saldırısına karşı Ezidi Halkını korumak amacıyla kurulmuş bir öz savunma gücüdür. İkinci komutan Dawid Cindi’nin açıklamalarına göre, 1000 savaşçısı Irak merkezi yönetimine kayıtlı toplam 3200 savaşçıya sahiptir.
Ezidi Halkı’nı soykırıma terk edip Şengal’den kaçanların bugün Ezidi Halkı’nın kaderi üzerinde söz söylemelerinin ve hak, hukuktan bahsetmelerinin ciddiye alınacak bir yanı yoktur. Soykırıma karşı direnen komutan Haydar Şeşo’yu cezalandırmaktan bahsedenler hala Şengal’i soykırıma terk edenleri yargılayıp cezalandırmamışlardır.
Biz Eizidi Halkı’nın kendi toprakları üzerinde özerk bir yönetime ve kendi öz savunma güçlerine sahip olma talebini destekliyoruz. Ayrıca, Kürtlerle olan soy birliğine rağmen, Ezidilerin kendi ulusal kimliklerini istedikleri gibi ifade etmeleri ve kiminle birlikte yaşamak istiyorlarsa buna kendilerinin karar vermesi gerektiğini düşünüyoruz.
Güney Kürdistan Yönetimi Ezidiler üzerinde kurduğu baskıya son vermeli ve Haydar Şeşo’yu kayıtsız şartsız serbest bırakmalıdır.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------