Perşembe, Kasım 21, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

'Seçimi erteletmek için ülkeyi savaşa sokabilirler'

 

'Seçimi erteletmek için ülkeyi savaşa sokabilirler'

AKP'nin eski Genel Başkan Yardımcılarından HDP Mersin milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, partisinin 7 Haziran'da barajı aşmaması için büyük provokasyonlar yaratılabileceğini iddia etti.

 

cumhuriyet.com.tr
29 Nisan 2015 Çarşamba
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istediği başkanlık sistemini de 'diktatörlük' olarak niteleyen Fırat, çözüm sürecinin de hükümetin gündeminden düştüğünü savunarak, "Yolsuzluklara batan AKP hükümeti ve Erdoğan, eğer ki kendilerini tehlikede görürlerse, seçimi erteletmek için Türkiye'yi başka bir devletle savaşa sokmakta dahi tereddüt etmezler" dedi.

HDP Mersin 1'inci Sıra Milletvekili Adayı Fırat, Büyükşehir Belediyesi tarafından işten atılan işçileri ziyaret etti. Böylesi durumlarda özellikle işçi sendikalarına büyük görev düştüğünü ifade eden Fırat, ancak sendikaların gücünün, özellikle 12 Eylül sonrasında kırıldığını söyledi.

Ziyaret sonrası gazetecilere 7 Haziran seçimine ilişkin bir değerlendirme yaparak bir rejim değişikliği seçimi olacağını kaydeden Fırat, "Bunu önlemenin tek yolu, HDP'nin seçim barajını aşmasıyla, hatta yüzde 15'lere ulaşmasıyla mümkün olabilir. Bugüne kadar ezilmiş, yok sayılmış, ötekileştirilmiş kitlelerle, 77 milyon vatandaşımızla beraber, bunun önünü kesmek mecburiyetindeyiz. Bu son bir şanstır. İkinci bir şansın olacağını da düşünmüyorum" diye konuştu.

AKP'nin seçim arefesindeki tutumuna değinen Fırat, bu konuda şunları söyledi: "Görebildiğim kadar yalanı bir propaganda vasıtası olarak kullanıyorlar. Hitler'in meşhur Propaganda Bakanı Gobbels'in yazdığı bir kitabında 13 temel önerisi vardır. Bu önerilerden birisi, 'Eğer halkı ve kitleyi inandırmak istiyorsanız büyük yalanlar söyleyin, küçük yalanlarla uğraşmayın' der. Benim görebildiğim kadarıyla AKP de aynı şeyi yapıyor. AKP, 350-400 vekil kazanırsa hemen anayasa değişikliğine gidecek. Bu anayasa değişikliğinin temeli, İslami esaslara dayanan, ancak bu esasların dışında kalan etnik ve dinsel grupları dışlayan, otoriter bir yapıya dönüşecek. Anayasa değişikliğinin en büyük tehdit muhatabı da Türk ve Kürt Aleviler olacaktır. Son süreçte çıkarılan kanunlara baktığımızda da yasakçı zihniyetin hakim olduğu, polis devletine gittiğimizi görüyoruz. Bir de bütün yetkilerin tek bir kişide toplandığını düşünün. İşte o zaman ne yapabileceklerini halkımızın takdirine bırakıyorum."

CUMHURBAŞKANI HER ŞEYİ GÖZE ALACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin 350-400 milletvekili alabilmek için 7 Haziran'a dek her şeyi göze alacağını ifade eden Fırat, "Ağrı ve Roboski'de olduğu gibi, HDP'nin barajı aşmaması için büyük provokasyonlar yaratabilirler. Büyük çatışmalar, yeni provokasyonlar yaratabilirler. Çünkü korku insana her şeyi yaptırır. Yani düşünün ki 2-3 yıldır süren ateşkese rağmen vatan evlatlarını çatıştırıyorlar. Niçin? Bu tahrikin temelinde korku yatıyor. Bizler de kitlelerimizi provokasyonlardan uzak tutacağız" dedi.

EMEKLİLİKTEN AKTİF SİYASETE DÖNDÜM

AKP'nin, iktidardan düşmesi halinde yargılanacakları, yargı süreci sonunda da mahkum kalacakları korkusuyla seçimlere iyice asılacaklarını düşündüğünü vurgulayan Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani eğer kendilerini tehlikede görürlerse ki anayasaya göre seçimi erteletmek ancak bir savaş haliyle mümkündür. Savaşa girmekten dahi hiçbir tereddütleri olmaz. Kaybedecekleri korkusu varsa bir ülkeye savaş açmaktan bile çekinmeyeceklerdir. Bunu önlemenin tek yolu, HDP'nin seçim barajını aşması, hatta yüzde 15'lere ulaşmasıyla mümkün olabilir. Bugüne kadar ezilmiş, yok sayılmış, ötekileştirilmiş kitlelerle, 77 milyon vatandaşımızla beraber, bunun önünü kesmek mecburiyetindeyiz. Bu son bir şanstır. İkinci bir şansın olacağını da düşünmüyorum. HDP, bu noktada tüm Türkiye halkları için büyük bir şanstır. Tehdit giderek artıyor ve yaklaşıyor. Türkiye'de demokrasisi, özgürlükler ve barış rafa kaldırılıyor. Bu nedenle kendimi emeklilikten çekerek aktif siyasete döndüm ve HDP'de görev aldım. Temel gayem milletvekili olmak değil, HDP ile Türkiye çapında yüzde 15 çıtasını yakalamaktır. AKP'nin, o hayal dünyasından ayaklarını yere bastırabilmek ve tehdidi ortadan kaldırabilmek için siyasete döndüm. Ümit ediyorum ki 8 Haziran sabahı Türkiye kabustan uyanmış olacaktır."