Perşembe, Kasım 21, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Faşizme karşı 1 Mayıs’ta Taksim’de

 

Faşizme karşı 1 Mayıs’ta Taksim’de

1 Mayıs Tertip Komitesi, 1977 1 Mayıs'ında katledilen işçileri Kazancı Yokuşu'nda andı. Anmada konuşan Demirtaş, “Gelin 1 Mayıs’ta en küçük bir gerilim, gerginlik olmadan işçiler bayramını bayram gibi kutlasınlar" dedi

 
29 Nisan 2015 Çarşamba 15:13
İSTANBUL - ANF
 

 

1 Mayıs Tertip Komitesi, 1977 1 Mayıs'ında katledilen işçileri Kazancı Yokuşu'nda andı. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvekili Hasip Kaplan, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Süleyman Çelebi, Aykut Erdoğdu’nun da katıldığı anmada, AKP diktatörlüğüne karşı 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olunacağı vurgulandı. İşçilerin hayatını kaybettiği Kazancı Yokuşu’ndan Başbakan Davutoğlu’na çağrı yapan Demirtaş, “Gelin 1 Mayıs’ta en küçük bir gerilim, gerginlik olmadan işçiler bayramını bayram gibi kutlasınlar, anmasını da 77, 1 Mayıs’ının anısına uygun bir şekilde gerçekleştirsinler” dedi.

1 Mayıs Tertip Komitesi kanlı 1 Mayıs’ta katledilen 34 işçi için Kanancı Yokuşu’nda anma etkinliği düzenledi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Milletvekili Hasip Kaplan, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Süleyman Çelebi, Aykut Erdoğdu’nun ön saflarda yerini aldığı anmaya, siyasi parti yetkilileri ve çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı.

‘1 Mayıs’ yazılı pankartın açıldığı anmada, 1977, 1989, 1996 yıllarındaki 1 Mayıs’larda hayatını kaybeden işçiler için bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi. Hep bir ağızdan katledilen işçilerin isimlerinin teker teker sayarak, “Burada” diye haykırıldı. “Devrim şehitleri ölümsüzdür”, “1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanındayız” sloganları eşliğinde ilk konuşmayı DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu yaptı.

‘SELAM OLSUN MAYIS ÖFKESİNİ HAZİRAN’A DÖNDÜRENLERE’

“Tam 38 yıldır bir anı yaşatıyoruz” diyerek sözlerine başlayan Çerkezoğlu, “Tam 38 yıl önce 77 1 Mayıs’ında emeğin ve hürriyetin türküsünü söyleyen yüz binler olarak buradaydık. Umut buradaydı, direnç buradaydı, fabrikalardan, atölyelerden, tersanelerden, sinema setlerinden, madenlerden, hastanelerden, belediyelerden geldik. İşçilerin birliğinden yan yana gelişinden rahatsız olan devlet provokatörleri de buradaydı, tetikçileri pusudaydı” dedi.

Kalkanların, tüfeklerin, panzerlerin bariyerlerin yürekli olmadığını hatırlatan Çerkezoğlu, tarihin yüreksizleri değil yüreklileri yazacağını vurguladı.

‘MEYDANLAR BİR ÜLKENİN TARİHİ VE ORTAK BELLEĞİDİR’

“Selam olsun Mayıs’ın öfkesini, Haziran’a döndürenlere, selam olsun Türkiye’nin dört bir yanında diktatöre karşı ayağa kalkan tüm haklara ve o haklarımızın toprağa düşen yiğit evlatlarımıza. Ali İsmail’e, Ethemlere, Berkinlere” diyen Çerkezoğlu, meydanların bir ülkenin tarihi ve ortak beleği olduğunu belirtti.

Bugün sermaye ve onun iktidarının halkın bu tarihini, belleğini yok etmek istediğine işaret eden Çerkezoğlu, alın teriyle bu kenti kuranlara karşı bugün sermaye iktidarının bu kentin tarihini yeniden yazmak istediği için Taksim’i halklara yasakladığını altını çizdi.

“İnsanın onuru, direnci, emeği değil, paranın, rantın, finansın İstanbul’unu yaratmak istiyorlar” diyen Çerkezoğlu, 1 Mayıs’ı Taksim Meydanı’nda kutlama talebini yok saymanın insanlara nefes almayı, su içmeyi yasaklamak kadar, kendi tarihini, belleğini, sınıfını inkar etmeyi istemek kadar akıl dışı olduğuna dikkat çekti.

Çerkezoğlu, “Taksim’de işçi sınıfının önüne dikilecek olan bu TOMA’lar ve bariyerler bütünüyle yasadışıdır. Biz işçi sınıfının büyük mücadeleyle resmi tatil ilan ettiği bir günü silahlı adamların gölgesinde, ev hapsinde geçirmesini kabul etmiyoruz ve 1 Mayıs’ta tüm baskı ve yasaklamalara rağmen Taksim alanında olacağımızı buradan bir kez daha ifade ediyoruz ” dedi.

HALKIN BİRLİĞİ KORKULU RÜYALARI OLDU

KESK Genel Başkanı Lami Özgen de 1 Mayıs’ta katledilenleri anarak sözlerine başladı. Özgen, AKP hükümetinin Taksim alanını serbest ettikten sonra, 2010-2011-2012 yıllarında meydanı dolduran işçi ve ekmekçilerin onların korkulu rüyası olduğunu vurguladı.

“O birlikten, ortak duruştan korkmaya başladılar” diyen Özgen, “Ondandır ki 2013-2014 başta Taksim ve İstanbul’un geniş alanları filli sıkıyönetim ilan edilmek suretiyle yasak kente, yasak alanlara dönüştürüldü” diye konuştu. Taksim’in sadece bir alan olmadığını, Taksim’in sınıfsal, siyasal, ideolojik, politik bir duruşu ve bir geçmişi olduğunu hatırlatan Özgen, tarihsel, sınıfsal, ideolojik tavırlarından geri adım atmayacaklarını vurgulayarak 1 Mayıs’ta Taksim’de olacaklarını altını çizdi.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK!

Türk Tabipleri Birliği (TTB) adına söz alan Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen ise, toplumun sağlığının tehdit altında olduğuna dikkat çekti. “Çalışma barışı neredeyse cenaze törenlerine dönüştüğü bir duruma gelmiş bulunuyoruz” diyen Demirdizen, sosyal barışın her gün yeni bir şiddet, yeni bir cinayet, yeni bir gerilimle karşılarına çıktığını vurguladı. Bu ülkeyi yönetenlerin sağlığının hiç iyi olmadığını altını çizen Demirdizen, “Aldıkları kararlar altında hukuk yok, aldıkları kararların gerisinde vicdan, adalet yok, aldıkları karaların arkasında akıl yok” dedi.

Türkiye’nin sözleşmelerine bağlı olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Taksim yasağına ilişkin kararını hatırlatan Demirdizen, “AİHM 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın bir hak olduğunu, burada bir suç yoktur demesine rağmen hükümetin Taksim yasağı sürüyor. Akıl yoksa, adalet yoksa, hukuk yoksa, vicdan yoksa o zaman bu kararların arkasında ne var? Korku var ve korkunun ecele faydası yok” dedi.

DEMİRTAŞ’TAN BAŞBAKAN’A ÇAĞRI

Yapılan konuşmalar ardından 1 Mayıs 1977 ‘de katledilenlerin anısında Kazancı Yokuşu’nda karanfiller bırakıldı. Anma sonrası Taksim yasağını basına değerlendiren HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramı sadece Türkiye’de değil tüm dünya geleninde çok zorlu bir mücadeleler ve büyük bedellerle kazanılmış bir hak olduğunu vurguladı.

“İşçinin hakkıdır. İktidarların, hükümetlerin çalışanlara, işçiye bir lütfü, bir armağanı, hediyesi falan değildir” diyen Demirtaş, bu açıdan Türkiye’deki 1 Mayıs’ın, dünya genelinde olduğu gibi işçilerle, emekçilerle dayanışma günü olarak karşılanması ve kutlanması gerektiğini altını çizdi. Taksim meydanının onlarca işçinin katledildiği 1 Mayıs’ın sembolü olduğunu hatırlatan Demirtaş, “Müslümanlar Kabe’ye hacı olmak için giderler. Museviler Kudüs’e giderler. İşçiler açısından da Taksim olmazsa olmazdır. Burada anma, kutlama yapılamazsa, o yıl 1 Mayıs Türkiye’de kutlanmamış sayılır, 1 Mayıs şehitleri anılmamış sayılır. O açıdan Taksim’i yasaklamak, 1 Mayıs’ı yasaklamaktır” diye konuştu. Buradan Başbakan Davutoğlu’na çağrı yapan Demirtaş, “Gelin 1 Mayıs’ta en küçük bir gerilim, gerginlik olmadan işçiler bayramını bayram gibi kutlasınlar, anmasını da 77 1 Mayıs’ının anısına uygun bir şekilde gerçekleştirsinler. Bizler de siyasi olarak hep birlikte bu bayramında işçilerle beraber olalım” dedi.