Kendimizi savunacağız
ANKARA - Dünkü MYK toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenleyen HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, parlamentoyu acilen “Rojava, Çözüm Süreci ve DAİŞ tehdidini konuşmak” üzere toplantıya çağırdı.
Katliamı yeniden lanetleyen Demirtaş, “Orada 32 pırıl pırıl arkadaşımızı yitirdik. Maalesef Türkiye sınırlarından TIR’larla silahlar geçirildi, tecavüz ve barbarlık ordusunun elemanları geçirildi ama bu üniversite devrimci gençlerin götürdüğü oyuncaklar sınırdan geçemedi” dedi. Olaydan üzüntü duyanlara başsağlığı dileyerek, “Yüreği yananlar diyorum çünkü maalesef ölümlere sevinenler var. Onları karanlık yüzleri ile yalnız başlarına bırakacağız, biz yüzümüzü aydınlık insanlara, yüzü barıştan yana olanlara döneceğiz” şeklinde konuştu.
Meclis toplansın
Örnekler vererek, “içinde devlet olan” hiçbir katliamın aydınlanmadığını hatırlatan Demirtaş, Meclis’e olağanüstü toplanma çağrısı yaparak, bunun için 80 milletvekillerine ek olarak 30 vekilin daha imzasına ihtiyaç duyduklarını söyledi. Çözüm süreci, Türkiye’nin Rojava ile ilişkileri ve DAİŞ tehdidi diye çerçevesini çizdiği 3 temel gündemle toplantı isteyen Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ortak deklarasyon çağrısına karşı Dolmabahçe’yi hatırlatarak, “O konuda ne diyorsunuz ne düşünüyorsunuz. Siz daha o deklarasyona sahip çıkamaz durumdayken yeni deklarasyon çağrıları yapmanızın hiçbir anlamı olmuyor” dedi.
IŞİD bizi öldürsün mü?
Kendini savunma konusunda söylediklerinin havuz medyasında çarpıtıldığını belirten Demirtaş, “Biz parti örgütlerimize güvenlik tedbirlerini arttırın kendinizi koruyun diye özellikle çağrı yapıyoruz. Parti binalarına giriş çıkışlar kesinlikle disiplinli olmalıdır. Şimdi bunu HDP silahlanma çağrısı yaptı diyenlere şunu söylüyorsunuz: DAİŞ’in gelip bizi her yerde öldürmesinden memnunsunuz, buna karşı tedbir almamızdan rahatsızsınız” dedi.
Acımız çok büyük
Daha sonra konuşan HDP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, Türkiye’nin katliamdan dolayı büyük bir acı ve öfke yaşadığının altını çizerek, “Bir taraftan acımızı ve yasımızı tutarken o gençlerin ne yapmak istediklerini hatırlamamız ve hiç unutmamız gerekiyor. O gençler aymaz siyasetin yapmadığı bir görevi yapmak için yola çıktı. Eğer siyasi iktidar Kobanê’ye Suriye halklarına askeri yığınıkla değil de dostluk kardeşlik ile gitseydi. Ne DAİŞ diye bir çete ile uğraşıyor olacaktık bu gün ne de 32 kardeşimizi yitirmeyecektik” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da tepki gösteren Yüksekdağ, “Bölgede ve Türkiye’de mücadele edilmesi, bertaraf edilmesi gereken tek bir terör örgütü vardır: DAİŞ. Bununla en başta mücadele etmesi gereken de hükümettir” diye konuştu.
İstanbul’da büyük miting
Hafta sonunda İstanbul’da, DAİŞ barbarlığına karşı uluslararası, büyük bir yürüyüş planlanacağını anlatan Demirtaş, “HDP olarak biz de bunun içinde destek olacağız. Bu akşam, barış bloğunun yapacağı toplantıyla, yeri ve saati belirlenecektir. Bu yürüşe de DAİŞ’e, DAİŞ barbarlığına karşı, vicdanı olan herkesi davet ediyoruz. Kendi partisinin bayrağıyla, sloganıyla değil, tek bir slogan, tek bir bayrakla. Barış sloganı, barış bayraklarıyla İstanbul’da görkemli, büyük bir yürüyüşe davet ediyoruz” dedi.