Sosyalist gençlerin oyuncakları faşistlere dert oldu: Orada çocuk mu var
Ülkenin dört bir yanında katliamın sorumlusu AKP’den hesap sormak için on binler sokağa çıkar ve Türkiye halkları katledilen sosyalist gençleri sahiplenirken faşistler gençleri “gayri meşru” ilan etmek için ‘Kobane’de çocuk mu var, kime oyuncak götürüyorlardı” söylemine, kara propagandaya sarıldı. SGDF’yi ve HDP’yi hedef gösterdi
Türkiye halkları, Kobane’nin yeniden inşasına katkı sunmak için SGDF’nin çağrısı ile Suruç’a giden ve bombalı saldırıda hayatını kaybeden sosyalist gençleri sahiplenip, katliamın sorumlusu olarak AKP’den hesap sormak için sokağa çıkarken faşistler katledilen sosyalist gençleri ve örgütlerini hedef alan kara propagandaya sarıldı. Kobane’de IŞİD’a karşı savaşan güçleri de daha önce söylemleri ile hedef alan faşistler, sosyalist gençlerin katlinden sonra gençlerin hedeflerinin simgesine dönüşen oyuncakları dillerine doladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dün (23 Temmuz) basına kapalı yaptığı toplantıda Suruç ile ilgili yalan ve demogojiye sarıldı. Katledilen gençler hakkında;
“İstanbul’da masum kız çocuklarını toplamışlar, oyuncak götürüyorlarmış Kobani’ye. Kobani’de çocuk mu kaldı ki? Akçakale’de, Suruç’ta, Urfa’da… Sonra bu oyuncaklar nerede, gördünüz mü? dedi.
Bahçeli “Devlet canlı bombayı aradığı kadar o çocukları İstanbul’dan Suruç’a getirenleri de bulmak zorundadır” söylemi ile kamuoyuna açık bir çağrı ile Kobane’nin yeniden inşasına katkı sunmak üzere Suruç’a gidiş organizasyonunu yapan SGDF’yi de hedef gösterdi.
Bahçeli’nin bu söylemi kendi kitlesini 31 insanın canlı bomba ile katledilmesine duyulan tepki ve gelişen duyarlılıktan yalıtmak, Kürt ve sol düşmanlığı ezberi ile saflaştırmak için öne çıkardığı görülüyor.
Dilipak da Bahçeli ile aynı kafada, aynı dilde
Gerici faşist Abdurrahman Dilipak da tetikçi Yeni Akit gazetesinde yazdığı ‘Bu gidiş nereye?” başlıklı yazısında “Sahi, Ayn el Arab da taş üstünde taş kalmamışken, bir tek çocuk yokken siz hangi kütüphaneden, hangi çocuk parkından söz ediyorsunuz.. Ayn el Arab’ın çocukları Türkiye sınırındaki kamplarda.. Orada kursaydınız çocuk parkını, kütüphaneyi, o oyuncakları orada dağıtsaydınız” ifadeleri ile sosyalist gençleri hedef aldı.
Dilipak aynı yazıda “Sivil bir vicdan hareketi görüntülü bu eylem PKK’nın PYD ile birlikte planladığı bir PR çalışması mı idi? Bu plan bu şekilde sonuçlanınca bu kez birileri bu acı ve kan üzerinden yeni bir isyan, silahlı ayaklama planı mı yapılıyor” söylemi ile Kürt hareketini ve saldırıdan bir gün önce Suruç’ta miting yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı da hedef gösterdi.
SGDF çağrısı ile Kobane’ye gitmek için yola çıkan gençler IŞİD saldırılarının ardından direnişle kurtarılan Kobane’nin yeniden inşasına katkı sunmak istiyor, direnişin yanında yer alıyorlardı. Gençlerin yanlarında götürdükleri oyuncaklar saldırının ardından, Suruç’ta yapılan anmada katliamın yaşandığı alana karanfillerle birlikte bırakılmıştı.