AKP faşizmine karşı direnişin kalesi olalım
Saray çetelerinin Kürdistan’da estirdiği terör gün geçtikçe şiddetleniyor. Dersim ve Lîcê’de bulunan şehitliklere saldıran çeteler, camileri ve cemevlerini bombalayarak, şehitliklerde bulunan Kuran-ı Kerim ve seccadeleri yaktılar
DERSİM-AMED / DİHA / 21 Ekim 2015 05:00 - Dersim’de üç gün devam eden operasyonun sona ermesiyle “Suna Çiçek (Besê) ve Dr. Baran Şehitliği”ne yönelik yapılan saldırının sonuçları da ortaya çıktı. Operasyonun sona ermesi ile “Mezarlığın hiçbir yapısına zarar verilmedi” diyen Dersim Valiliği’nin yalanı da ortaya çıktı. Şehitlikte Alevilerin ibadet yeri olan cemevinin bombalandığı ve mezarların tahrip edildiği ortaya çıkarken, cemevine döşenen patlayıcıların patlatılmasıyla; çevredeki mezarlarda büyük tahripler meydana geldi. Yine mezarlığa giden yolda bombalamalar sonucu derin çukurların açıldığı ve vadinin birkaç yerine “T.C”, “TC, JÖH” yazılarının yazıldığı görüldü. Mezarlığın dışında yer alan bir kulübenin de yakıldığı ortaya çıktı. 38 Katliamı’nda yaşamını yitirenlere ait mezarlar ise bombardıman sırasında hasar görmüş, camekan kısmı kırılmış ve bazı mezarlarda ise kemiklerin dağılmış bir durumda olduğu tespit edildi.
Amed’in Lîcê ilçesinde bulunan “Şehit Amed ve Şehit Hêvîdar Şehitliği” de askerlerin yoğun bombardımanı sonucu yerle bir edilen şehitliklerden biri. Bombardıman sonucu 50 mezar tahrip olurken, şehitlikte bulunan cami, abdesthane, şehitler müzesi, iki katlı konferans salonu ve misafirhane de yıkıldı. Saldırılar sonrası enkaz altından çıkan Kuran-ı Kerim ve seccadeler saldırıların boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Dersim direniş kalesi
Alevi Pirleri ise Dersim’de yaptıkları basın açıklaması ile şehitliklere yönelik saldırıları protesto etti. Alevi Pirleri adına açıklamayı yapan Hasan Genç, “Kerbela nasıl Yezid anlayışına karşı bir dönemin sembolü ise Dersim de bu faşist saldırılara karşı bir direnişin kalesi olmalı” dedi. Genç, “Atalarımızın söyledikleri gibi, 336 evliyanın mekanı olan Dersim’de başta Dersim halkı olmak üzere bütün Alevi toplumunu, vicdan sahibi herkesi bu vahşete karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz” diye belirtti. Açıklamanın ardından Alevi Pirleri şehitliğe gitti. Şehitlikte bulunan cemevinin patlayıcıyla havaya uçurulmasına tanıklık eden Metin Alparslan adlı köylü ise “Burada bir cemevi vardı, halkımızın ibadet yeriydi. Burada mezarlar vardı, yerle bir oldular. Devlet öyle bir pozisyona gelmiş ki ölülerimize dahi tahammülleri yok” dedi.
Kur’an-ı bile yaktılar
Licê mezarlığında cami enkazı altında kalan Kur’an’ı Kerim yapraklarını eline alan Rindiye Kocakaya (54), “İnsan olan bunu yapar mı?” diye sordu. “Erdoğan İslam’dan söz ediyor, İslam bu mudur?” diye soran Kocakaya, “Cami içerisinde bulunan her şeyi yakıp yıkmışlar. Kur’an-ı Kerim’i bile yakmışlar. İnsan Allah’ın evini yıkar mı? Söylenecek söz yok artık” dedi. Diyarbakır Valiliği’nin “Mezarlara dokunulmamıştır” açıklamasına tepki gösteren Ahmet Cura (75) ise, “Camileri yakıp yıktılar, mezarlıklara karışmadık diyorlar. Eğer sen oraya dinamit bırakıp patlatırsan oradaki her şey etkilenir” dedi. Böyle bir zulme hiçbir zaman tanık olmadığının altını çizen Mehmet Şerif Aksoy (86), “Camilerimizden ne istiyorlar? Müslümanım diyorlar Müslümanlık bu tür saldırıları kabul etmez. İlk kez mezarlıklara ve camilere saldırıları görüyoruz. Erdoğan müslüman olsaydı camileri ve mezarlıkları yakıp yıkmazdı” şeklinde tepki gösterdi.