Paris'te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez anılıyor
2013 yılının 9 Ocak günü Paris’te katledilen üç Kürt kadını, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez; pek çok ülkede düzenlenen anma törenleri ve gösterilerle anılıyorlar. Biz de, bir yıl önce vahşice katledilen bu üç devrimci Kürt kadınını saygı ile anıyoruz.
Fransız makamlarının yürüttüğü soruşturmanın sonuçları, bu katliamın faailinin Türk Devleti olduğu gerçeğini, giderek daha somut bir biçimde ortaya koymuştur. Katliamın ilk dakikalarında olayın faillerini örtbas etmek için bülbül gibi ard arda açıklama yapan Türk yetkilileri, Fransız makamlarının soruşturmanın yönü “Türkiye’yi işaret ediyor...Türk Devletinin sorumluluğunu işaret eden çok sayıda unsur var“ yönündeki açıklamaları karşısında sus pus olmuş durumdadırlar. Soruşturmanın Türkiye ayağında da ise, hiç bir gelişme yok. Bu durum, suçluluğun kabulünden başka bir şey değildir.
Türk Devleti bu katliamla, Kürt Halkı ve ulusal hareketin kadroları arasında bir korku atmosferi yaratarak, onların siyasal talepler noktasındaki dirençlerini kırmak ve böylece, PKK ile yürütlen görüşme sürecinde „Barış ve Kürt Sorunu'nun çözümü“nü „ucuza kapatmak“ istemiştir.
ABD'nin, PKK'nin yönetici kadrolarının katledilmesi yönünde, bizzat Büyükelçisi'nin ağzından açıkladığı teklifleri oldu. Ancak, zaten TC'nin bu alanda büyük bir tecrübesi vardır.
O dönem, Kürt Ulusal Hareketi'nin tasfiyesi noktasında; devletin tüm klikleri ve ABD arasında; nüans farklılıklarına rağmen bir konsensüs olusmutu. 2012 başlatılan geniş kapsamlı askeri harekat böylesi bir orataklığın eseriydi.
Bu kesimler arasındaki sorun, kimin bu tasfye sürecinde insiyatif kuarcagı ve sonuçta güvenlik bürokrasisi ve politikası üzerinde kimin esas söz sahibi olacagı noktasında çıkıyor. Anlaşıldığı kadarı ile, ABD; Gülen Cemati aracılığı ile güvenlik bürokrasisini yeniden reorganize edip; kontrol altına almak istedigi için, bu kesimin daha saldırgan bir politika izleyerek hakimiyet kurma çabasını destekledi. Bu anlamda, Paris Katliamı, hükümetin bilgisi dahilinde ama pratik anlamda devlet içindeki Gülenci derin odak tarafından planlanıp gerçekleştirilmis olabilir. Cünkü anlaşıldığı kadarı ile, AKP'nin derin devleti olan MİT ile, Gülen Cemati'nin Eminiyet merkezli derin devleti arasında, zihniyet ve amaçlar noktasında bir farklılık olmasa da, o dönemde de bir insiyatif kapma mücadelesi yaşanıyordu.
Türkiye'de, Alevi, Ermeni, Kürt ve Solcu kanı dökmek; devlet ve onun maşaları için hep ucuza mal olmuştur. En fazla bir iki piyon yakalanır; onlar da yaş küçüklüğü ve iyi hal gibi nedenlerle fazla yatmadan dışarı çıkartılır. Bu cinayet ve katlimların esas sorumlusu olan devletten hiç bir zaman gerçek anlamda hesap sorulmadı. Sorumladığı içindir ki, bu cinayet ve katliamlar, devletin kuruluşundan bu yana süre geldi.
Paris Katliamı'nın sorumlusu Türk Devleti'dir.
Paris Katliamı'nda katledilen üç Kürt kadınını bir kez daha saygı ile anıyoruz.
06 . 01 2014
Dersimzaza.com