Perşembe, Kasım 21, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Halep olmadı Musul verelim...

 

Halep olmadı Musul verelim...

 

Cumhuriyet / Ceyda Karan / 09. 12. 2015

 

Türkiye’yi yöneten siyasal İslamcı elitin Şam’da namaz kılma arzuları hüsrana dönmüş olabilir. Varsın olsun... “IŞİD’le savaş cephesinin” neferi olup çıkar, “tacın incisi” Musul’u kaparız! Yandaş medyanın 3-4 Aralık’ta Musul’un kuzeydoğusundaki Başika bölgesini “binlerce asker, tank ve ağır silahlarla Musul’un fethi ve toplamda 30 bin asker konuşlandırılacağı” haberlerine itibar etmeyenler açısından denklem biraz karmaşık.
Doğrusu, Amerikan medyası ve analistlerinin Musul’da iki senedir var olan 50-60 eğitmene “600+” askerin ne hikmetse hakikaten tank ve ağır silahlar eşliğinde intikalini bu denli hafifsemesi pek tuhaf. Siyasi mesajın birkaç kırık cümle ile es geçilmesi ise dikkat çekici. Hele de diplomasi adabını iyi bilen ABD yönetimi “Türkiye’nin gönderdiği birlik koalisyonun parçası değil. Irak hükümetinin onayı olmalı” diyerek derhal mesafesini koymuşken...

***

Siyasi mesaj açık.
√ ABD işgali sayesinde Pandora’nın kutusundan fırlamış Şii nüfus ağırlıklı Irak’taki İran etkisine meydan okunuyor. Obama, İran’la nükleer anlaşmayı mirası sayarken Tahran’ın Suriye erişimine set çekmek amaçlanıyor.
√ Dost ve müttefik Kürdistan Yönetimi’nin (KBY) de rahatsızlık duyduğu PKK’ye “Ben buradayım” mesajı veriliyor.
√ ABD düşünce kuruluşları Irak’ta merkez ve Kürt bölgesinin yanında “Sünni federal bölgesi” veya “Sünniistan” tezini ısıtmaktayken Sünnilerin hamiliğine soyunuluyor.

***

Yüz yıllık Musul rüyaları canlananlar için ilk bakışta “akıllıca bir hamle” gibi görünebilir. Sorunlu yanları çok.
√ IŞİD’in geçen yılki Musul işgali sonrası Başika bölgesi pratikte Kürt yönetiminde, statüsü tartışmalı. Mevzu kâğıt üzerinde Irak’ın egemenliğine giriyor.
√ Irak merkezi hükümeti uluslararası hukuka atıf yapıp “Benden izin alınmadı, egemenlik haklarım ihlal ediliyor” diyerek olayı BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyor. Normalde egemenlik haklarına toz kondurmayan Ankara’nın tezi ise Musul’da genişletilen üsse Sünni vali Esil el Nuceyfi’nin çağrısıyla gidildiğini söylemek. Kendisi mayıstan beri görevde değil. Atil ve kardeşi Usame Nuceyfi, Irak meclisindeki Mutahidun ittifaklarıyla her türlü mezhepçiliği yapmış, itibarları tartışmalı şahsiyetler.
√ Bağdat 48 saatlik ültimatom verdi, Rusya’dan destek arıyor. ABD, Türkiye’yi “arkalasa” da Irak’ın “maceraya” girişmeyeceğinin garantisi yok.
√ Rusya meseleyi Güvenlik Konseyi gündemine taşıyor. Sert tepki veren İran’ın tutumu ha keza...
√ Kürtler Musul’u tek başlarına kurtaramayacakken, Türkiye’nin tezi bu işi üstlenecek Sünni Arap güçlerin (Haşd el Vatani) eğitimi-donatımı. Refik Hariri Merkezi’nin analisti Aaron Stein, geçen mayısta Atlantic Council’deki yazısında kırık dökük silahlarla verilen eğitimden evlerine dönüp Musul’un fethi için telefon bekleyen bu milislerin halini içler acısı tasvir etmişti.
√ Süleymaniye Amerikan Üniversitesi ’nden Christine Van den Toorn’a göre, Başika; Araplar, Hıristiyanlar, Ezidiler ve diğer küçük grupların tüm Irak’a markalaşmış Arak’larını satıp yıllarca mutlu mesut yaşadığı bir diyar. Başika’nın dünyadaki tek uzmanı olan Van den Toorn’a bakılırsa, bugünlerde ahali “Osmanlı’nın dönüşü” olarak algılanan olaydan pek mutlu değil.
√Erdoğan ailesiyle enerji bağlarına karşın petrolünü dünyaya satmakta zorlanan Barzani, Türk askerinin intikalinden saatler önce Riyad’da Suud hanedanlığında ağırlandı. Şimdi Türkiye’ye geliyor. Türkiye’nin hamlesi Suud ve Katar’la eşgüdüm halinde Sünni hizalanmanın ve Musul’da petrol üzerinde hak iddiasının parçası görülüyor.

***

Ankara emperyal heveslerle ideolojik, etnik ve mezhebi hatlarla biraz fazla tekinsiz oynuyor. Amerikan işgaliyle Arap-Kürt hatlarıyla bölünmüş Irak’ın üzerinden mezhebi hattı çekmek Türkiye’nin işi mi? Sünni-Şii Arapları, Hıristiyanı, Ezidisi etnik ve mezhebi zenginliği barındıran bu bölgede Sünnistan kurulabilir mi? Hele de Cihatçı Selefi virüsüyle enfekte olmuş bir yerde bir ülkenin sınırı savaş ve kan olmadan değişir, tatlı petrol paraları kazanılır mı? Bedellerini kim, nasıl öder? Soru çok.