Perşembe, Kasım 21, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

Cizre yanıyor…

 

Cizre yanıyor…

 

Ahmet Aydın

09. 02. 2016

 

Cizre’de cehennem zebanileri insanları yakıyorlar, insanlığı yakıyorlar. IŞİD insanları demir kafeslerin içine koyup canlı canlı yakıyordu. Türk devletinin zebanileri savaşamayacak durumda olan yaralı insanları, bodrum katlarında bombalayarak ve yakarak öldürüyorlar. Yakıyorlar ki, ölen insanların yaralı olduğu anlaşılmasın ve dolayısıyla katillerin korkakça, namertçe savaştıkları belli olmasın.

 

Büyük çoğunluğu yaralı olan onlarca insan bodrumlara sığınmıştı. Sayı tam belli değil ancak, çoğu yaralı 60 ile100 arasında insanın mahsur kaldığı ve hastaneye kaldırılmayı beklediği belirtiliyordu. Günlerce yalan dolanla, oyalamalarla, entrikayla yaralıların hastanelere taşınması engellendi. Yaralılara ulaşılması için ateşi kesmeyen, beyaz bayrakla yaralıları taşımak isteyen aileleri gözaltına alan, sağlıkçıları tehdit eden devletin niyetinin tüm insanları kıstırmışken öldürmek olduğu çok açıktı.

 

TRT 60 kişinin öldüğünü duyurdu. Devlet güçlerinin, ulaşabildikleri tüm insanları öldürüldüğünü kabul edebiliriz. Sayı daha da fazla olabilir. Çünkü bu devlet oraya askerini polisini Kürdü imha etmek için göndermiştir. Tıpkı Dersim soykırımında askere verilen ‘’canlı bırakmayın öldürün’’ emri gibi, bugün de asker ve polise ‘savcıdan çekinmeyin öldürün’’ talimatı verildiğini biliyoruz. Onlar için ne kadar çok Kürt ölürse ‘’devletlerinin güvenliği, topraklarının ve milletlerinin birliği’’ o kadar güvenceye alınmış olur. Soykırım mantığı böyle işliyor.

 

Bu karanlık güçlerin insan yakma ayinleri yeni değildir. Yakın örnek Sivas Madımak’tır. Dersim 37-38 soykırımında da pek çok insan diri diri yakılmıştır.

Örneğin, Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Bargıni köyünün Seka Sure mezrasında 24 insan bir samanlığa doldurularak diri diri yakılmıştı. Yakın zamanda bu insanların yanmış kemikleri bulundu.

Geçen yüz yılın başından bu yana bölünme, iktidar ve toprak kaybetme korkusu ve paranoyasıyla adeta vampirleşmiş bir zihniyetin sahipleri yüzbinlerce insanı katlettiler, milyonlarcasını yerlerinden yurtlarından ettiler, aileleri dağıtıp çocukları, kadınları köle gibi aralarında paylaştılar. Ve bugün bu insanlıktan çıkmış güruh; kendi hastalıklı zihniyetlerini tedavi edeceğine, bir de mazlum insanları ‘rehabilite’ etmekten bahsediyor.

 

Türk şovenistleri-faşistleri yaralıyı, çocuğu, yaşlı kadınları ve erkekleri namertçe öldürdüğü için asker ve polisleriyle övünebilir ve bu ölümlerden mutluluk duyabilirler. Çünkü onlardan onurlu, mertçe dövüşmeleri ve insanın erdemleriyle övünmeleri beklenmez.

 

Fakat bu savaşı kaybedecekler. Çünkü yaşama ve insanlığa karşı savaşıyorlar.

 

Bu katliamdan sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve olmamalıdır.