İhanet Belgesi- Hain Portresi
Hüseyin Turhallı / Kurdistan-post.eu /25/06/2016
ENKS dış ilişkiler Sorumlusu Siyamend Hacco Ankara'da Diplomasi Muhabirleri Derneğinde bir basın toplantısı yapıyor. Sömürgeciliğe karşı tek bir sözcük sarf etmeyen Hacco, YPG'ye karşı nasıl bir diplomasi savaşı yürüttüklerini, Türk devleti ile nasıl ortak bir çalışma yürüttüklerini büyük bir kahramanlık edasıyla anlatıyor......
Bir de geçen gün Urfa'da MİT'in düzenlediği toplantı vardı. Adına da Rojava Kürdleri Kongresini koymuşlardı. ENKS bünyesinde bulunan 11 partinin katıldığı bu toplantının da sonuç bildirgesini Abdülaziz Temo açıklıyordu. "Sonuna kadar YPG ve PYD'ye karşı savaşacaklarını" ilan ediyordu.
(http://rudaw.net/turkish/kurdistan/110620169)
Ya bir de ÖSO ile birlikte Halep/Şêx Maksud saldırılarına katıldıklarına ilişkin iddialara ne demeli?
Bayrak edebiyatıyla bunlar bağımsız Kürdistan'ı kuracak......
Sömürge ülkelerde bu tür ihanet şebekeleri olabilir de bunların siyasetini yapanlar/arkalarından koşanlar o kadar çok olmaz.
Ama ne yazık ki.....
Fazla söze gerek bu gün Rudaw'da yayınlanan haberi ve açıklamanın virgülüne bile dokunmadan olduğu gibi yayınlıyoruz.
.....................................................
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Dış İlişkiler Sorumlusu Siyamend Haco, “YPG’nin bu kadar güçlenmesi Türkiye’nin suçu” dedi.
ABD’de siyasilerle ve askeri yetkililerle temaslarda bulunan ENKS heyeti, ardından Türkiye’nin başkenti Ankara’ya giderek Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir toplantı yaptı.
Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) Suriye rejimiyle “işbirliği” yapmakla eleştiren Siyamend Haco, “Sözkonusu partiye karşı çıkan yüzlerce Kürt’ün hapiste olduğunu ve sistematik işkenceye maruz kaldığını” iddia etti.
Haco, 2011’de Suriye’de bulunan birçok Kürt partisi içinde PYD’nin çok güçlü olmadığını, ancak Türkiye’den gelen PKK’lilerle silahlı bir güç elde ettiği ve diğer tüm partileri safdışı bıraktığını savundu.
Türkiye’den silah geçişi
ENKS Dış İlişkiler Sorumlusu, “Türkiye’nin en büyük hatasının ‘buna göz yummak ve diğer Kürt partilerini desteklememek’ olduğunu” belirterek, şöyle devam etti:
“Eylül 2011’de PKK Suriye’ye militan gönderdi. YPG böyle oluşturuldu. Türkiye çok uzun süre bu tehlikeyi görmezden geldi. Salih Müslim’le Türkiye’de görüştüler. YPG için silah geçişlerine göz yumdular. O zaman bu sorun değildi.
Barzani o dönem PYD’nin bölge için bir tehlike olduğunu biliyordu. YPG’nin bu kadar güçlenmesi Türkiye’nin suçu. PKK eskiden dağlarda savaşırdı şimdi şehirdeler. Silahın ve paranın çoğu Suriye’den geliyor.”
Ankara’daki bir görüşme
Haco, 2013 başında Ankara’da Türk yetkililerle yaptığı bir görüşmeyi anlattı:
“Erdoğan’ın siyasi danışmanlarından biriyle görüştüm. O dönem PKK’nin Suriye’de beş, altı bin savaşçısı vardı. Bunun bir tehlike olduğunu anlattım. Ama danışman hiç endişeli görünmüyordu. Suriye içinde PYD’ye muhalif Kürt grupları desteklemenin Türkiye’nin de faydasına olacağını söyledim. Beni nazikçe dinledi ama bu fikirle ilgilenmiyordu.
Bu danışmanın yine AKP’li olan tercümanına, görüşme sonrasında, ‘Türkiye PYD’ye karşı hiçbir şey yapmayacak ve PYD güçlenecek’ dedim. Bana katıldığını söyledi.
Öcalan ve YPG
O dönem Ankara’da şu görüş vardı: Abdullah Öcalan bizde. YPG’yi de bu sayede kontrol edebiliriz. Öcalan’a söyleriz YPG’yi durdurur. Bu görüş büyük bir hata oldu. Öcalan belli ki PKK ve YPG üzerindeki kontrolünü kaybetti. Bunun olacağını öngöremediler.”
Bir hafta önce ABD’ye giderek hem Pentagon’dan, hem Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililerle görüştüklerini anlatan Haco, “En azından Dışişleri Bakanlığı’nda birçok karar vericinin PKK ile PYD’nin aslında aynı şey olduğunun farkında olmadıkları izlenimine kapıldık” diyerek, şunları ekledi:
“Pentagon YPG’ye destek vermeyi istiyordu ve bunu kabul ettirmeyi başardı. Çünkü Türkiye ve diğer ülkeler sahaya asker göndermek istemiyor. Özgür Suriye Ordusu gibi muhalif silahlı grupların da IŞİD’le savaşmak için ‘rejimle de savaşırız’ şartı vardı. YPG’nin ise hiçbir şartı yok. ABD için en kolay yol bu.”
15 yaşından küçükler
Haco ile birlikte ABD’ye giden Avrupa Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Eva Savelsberg de diplomasi muhabirlerinin sorularını yanıtladı.
Savelsberg, “YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde 15 yaşından küçük çocukları zorla savaştırdığını” ileri sürerek, şunları ifade etti:
“Bu konuda insan hakları temelli bir kampanya başlattık ancak Avrupa ve ABD’de yetkililer kampanyaya destek vermediklerini söyledi.
Avrupa Parlamentosu’nda bu kampanyaya katılacak parlamenter bulmak çok zor oldu. ‘Türkiye’nin Kürtlere yönelik politikasından bahsedip, Türkiye’yi bunun için eleştirirken YPG’yi eleştiremeyiz’ dediler. ABD’de farklı bir yanıt aldık. Basitçe, ‘Her şeyden önce IŞİD’le savaşmalıyız, bunun için de YPG ile işbirliği yapmalıyız’ dediler.”
(Kaynak: Al Jazeera, Rûdaw)