Kapatılan yayın kuruluşları çalışanları: Karar MGK’de alındı
Özgür Gazeteciler Cemiyeti, kapatılan 22 televizyon ve radyo kanalının temsilcileri ile basın toplantısı düzenledi. Kapatılan yayın kuruluşları çalışanları, basına dönük saldırı kararının MGK toplantısında alındığını vurgulayarak, mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı
Özgürlükçü Demokrasi / 30 Eylül 2016
Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), Karar Hükmünde Kararname’ler (KHK) eliyle kapatılan İMC TV, Hayatın Sesi, Jiyan TV, Azadî TV, Zarok TV, Van TV ve TV10’un da aralarında bulunduğu televizyon ve radyolara ilişkin Amed’teki Sümer Park Resepsiyon Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya kapatılan televizyon ve radyoların temsilcileri, çalışanları, HDP Amed Milletvekili Ziya Pir, Amed Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, DBP, HDP, DTK yöneticileri ile çok sayıda gazeteci katıldı.
‘Yapılanların benzeri görülmemiştir’
Konuya ilişkin ilk açıklamayı yapan ÖGC Eşbaşkanı Hakkı Boltan, 28 Eylül’de basına dönük dünyada eşi görülmemiş bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getirerek, basına dönük saldırı kararının Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alındığını vurguladı. Saldırının sadece basına dönük olmadığını, aynı zamanda tüm alanlara dönük bir saldırı olduğunun altını çizen Boltan, bu saldırıya karşı duracaklarını söyledi.
‘Apê Musa’yı tanımıyorsanız mücadeleyi bilemezsiniz’
Asıl kapatılanın devletin olduğunu ifade eden Boltan, gerçekler dünya tarafından görülmesin diye medyaya yönelik saldırıların başladığını söyledi. Saldırıları Türkiye’nin çoğulcu kesimine yönelik olduğunu ifade eden Boltan, özgürlükçü basın isteyenlerin bir arada olması gerektiğine vurgu yaparak, dayanışmadan öte bir yol olmadığının altını çizdi. Boltan, “Apê Musa ve Gurbeteli’yi tanımıyorsanız mücadele etmenin ne demek olduğunu bilemezsiniz. Onlar gibi geri adım atmayarak, onların geri adım atmasına neden olacağız” diye konuştu.
Emeç: Bugün biz kapatıldık yarın…
Van TV’nin kapatılmasının bir halkın diline, kültürüne darbe olduğunu dile getiren Van TV Amed Muhabiri Hülya Emeç ise 15 Temmuz’dan sonra AKP’nin sürdürdüğü darbeye şahit olduklarını ifade etti. Emeç, “Bu, özgür basına yapılan darbedir. Gerçeklerin sesini kısmak istiyorlar. Bizler direniş ruhuyla büyüdük. Bu nedenle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hukuksuz karara karşı sessiz kalmayacağız. Bugün sessiz kalanlara şunu söylemekte fayda var; bugün biz kapatıldık yarın sıra size de gelebilir” dedi.
Uçar: Tüm muhalif kanalların şarteli indirildi
Hükümetin Meclis’ten aldığı yetkiyi bugün kötüye kullandığını, bu yetkiyle basına saldırdığını söyleyen Azadi TV Genel Yayın Koordinatörü İrfan Uçar ise “Doğan medyası ve Erdoğan medyası dışında kalan tüm kanalların şalteri indirildi. 668 sayılı KHK ile CHP mecliste OHAL’e destek verdi. Oy vermiş olanların yetki verdiği hükümeti gözden geçirmesi ve yapılanların hukuksuz olduğunu tüm alanlarda dile getirerek bir demokrasi nöbeti sürdürmelidir. Paçavraya dönüştürülen demokrasiye sahip çıkmak için demokrasi isteyenlere güvenmekten başka çare yoktur” diye konuştu.
Aslan: Bir arada yaşayan birçok halk var
15 Temmuz sonrası “cemaat” adı altında muhalif kesimlere saldırı başlatıldığına işaret eden Kirmanckî lehçesinde yayın yapan Jiyan TV Yayın Koordinatörü İbrahim Aslan da Kürt kültürü ve yaşam tarzları üzerine programlar yaptıklarını, ancak ekranlarının karartıldığını dile getirdi. UNESCO’nun Kirmanckî’yi yok olma riski altındaki diller arasında gösterdiğini hatırlatan Aslan, “Ortaya çıkan duruma baktığımızda sadece muhalif basına bir saldırı yapıldığını görüyoruz. Fakat bu ülkede tek dil, tek ırk, tek millet yok. Bir arada yaşayan birçok halk var. Bunu anlatmaya çalışan kanalların da sesi kısılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.
‘Ezilenlerin sesini duyurduk’
“Sözümüz ve sesimiz birdir” diyen Hayatın Sesi TV Amed Temsilcisi Cumhur Daş, uzun yıllardan beri gerçeklerin halka ulaşması için büyük mücadele verdiklerinin altını çizdi. Daş, “Uzun süre kapatılma tehditleriyle, tutuklamalarla karşı karşıya kalındı, ama asla vazgeçmedik” dedi. İki gün önce yaşananların tarihe kara bir leke olarak geçtiğini ifade eden Taş, “Hayat TV kurulduğunda tüm alanların desteğini almış ve ezilen kesimlerin sesini duyurarak bugünlere gelmiştir” diye konuştu.
Bilici: İktidar gibi düşünmeyen düşman edildi
İktidarın gerçeklere tahammülü kalmadığını dile getiren İHD Amed Şubesi Başkanı Raci Bilici, “Eğer gazeteciler, iktidar gibi düşünmezse düşman ilan ediliyor” dedi.
Kışanak: Basının özgür olmadığı yerde kimse özgür olamaz
Darbe hukukunun yarattığı bir hukuksuzluğu kabul etmediklerini dile getiren Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, TV ekranlarının karartılmasına karşı tavırlarının net olduğunu vurguladı. Kışanak, “Darbe gerekçesiyle çıkarılan KHK’yi keyfi şekilde kullanma zihniyeti ortaya çıkmıştır” dedi. Kışanak, “Özgür basın hepimizin sesi, soluğuydu ve bu sesi kimse kesemeyecektir” diyerek darbe uygulamalarına bir an önce son verilmesi gerektiğini söyledi. Basının özgür olmadığı bir ülkede kimse özgür değildir vurgusu yapan Kışanak, “Dayanışma ruhunu büyüterek mücadeleye devam edilecektir” dedi.
Pir: FETÖ gitti RETÖ geldi
Son olarak konuşan HDP Milletvekili Ziya Pir, 2014 Ekim ayında Çöktürme Planı’nın hayata geçirildiğini ve bu politikaların devam ettiğini söyledi. Pir, “FETÖ gitti ama yerine RETÖ gelmiştir. Kürtlerle yan yana gelerek Kürtlerin Anayasa’da var olma mücadelesini vermeliyiz. Ağızlardan çıkacak sözlere bağlı kalmayacağız” dedi.