38 yıllık ‘devlet sırrı’: Maraş Katliamı
Maraş’ta Kürt Alevilerine dönük 19-26 Aralık 1978’de başlatılan ve bir hafta boyunca süren saldırılar sonucu gerçekleştirilen katliamın üzerinden 38 yıl geçti. Saldırılarda 150 Alevi yurttaş katledildi. 552 ev, 289 işyeri ve araç yağmalandı. Devlet destekli yapılan faşist saldırıların planlayıcıları ise ‘devlet sırrı’ olarak gizlendi.
Katliamdan kalma isimler
İnsan Hakları Derneği Maraş Şube Başkanı Selçuk Delibaş, “Türk devleti Maraş Katliamı’nın neresinde?” diye sorarak, iktidarların Maraş Katliamı’nın başından itibaren süregelen acılar karşısında yüzleşmek bir tarafa, günümüzde benzerlerini Kürt kentlerinde sürdürdüğünü ve bunun da yüzleşilmeyen bir zihniyetin ürünü olduğunu söyledi. Katliam ile yüzleşmek yerine bugün hala katliam çağrısının yapıldığına dikkat çeken Delibaş, dilin ve üslubun barış ve kardeşlik adına kullanılması gerektiğini kaydetti. Delibaş, Maraş Katliamı’nda rolü olan “Boğazkesen”, “Kanlıköprü” ve “Kanlıdere” gibi isimlerin Maraş’ta hala alan ve mevki isimleri olarak kullanılmasına da tepki gösterdi.
Aynı zihniyetin ürünü
38 yıl önce yapılan Maraş Katliamı ve Sivas, Çorum ve Malatya gibi katliamların hepsinin aynı zihniyetin ürünü olduğunu söyleyen Delibaş, “Bu zihniyeti ortadan kaldırmanın tek yolu insan hakları ve evrensel bildirgeye göre; yüzleşmektir. Bugün Arjantin’e bakıyoruz 30 yıl önce yaptığı katliam ile yüzleşmeye başlamış. Yine Japonya’ya bakıyoruz Amerika buraya attığı atom bombası nedeniyle özür dileyerek yüzleşebiliyor. Biz Türkiye’de yaşayan toplumlar, ötekine yaptığımız zulüm ile ilgili yüzleşmediğimiz sürece, maalesef korkumuz ve kaygımız odur ki katliamların süreceğidir. Bu nedenle bu yüzleşmelerin nasıl yapılması gerektiğine kafa yormalıyız. Biz de İHD olarak bunun çalışmalarını yapıyoruz. Bütün Maraş halkına da özelde olmak üzere genelde Türkiye halklarına İHD olarak çağrıda bulunuyoruz. Yüzleşeceğiz” dedi.
‘Alevilerin silinmesi hedeflendi’
Maraş Katliamı’nın sonuçlarını değerlendiren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maraş Şube Başkanı Salman Akdeniz ise toplumsal muhalefetin geliştiği bir dönemde, egemen güçlerin faşist ve gerici güçleri kışkırtması ile katliamın gerçekleştiğini söyledi. Maraş Katliamı’nın sıradan, basit, cahil ve gerici kesimlerin eline kazma kürek alarak gerçekleştirdikleri bir katliam olmadığını dile getiren Akdeniz, devlet içerisindeki bazı güçlerin uluslararası bazı güçler ile birlikte tezgâhladığı bir katliam olduğunu ifade etti. Osmanlıdan buyana Alevilere yönelik birçok katliamın gerçekleştiğine dikkat çeken Akdeniz, “Maraş Katliamı toplumda bütün kesimlerin ortaklaşa üzerinde durması gereken bir katliamdır. Akdeniz, “Maraş Katliamı Alevi Kürtlerin katledilmesinin ötesinde, Alevilerin bu coğrafyadan tamamen silinmesini hedefleyen bir katliamdır. Soykırıma dönüşen bir durum söz konusuydu. Öldürdüklerini öldürdüler. Geri kalanını göçe zorladılar. Bu sebeple toplum yaşananlar ile yüzleşmelidir” dedi.