Perşembe, Kasım 21, 2024

Platzhalter roof5

 

Arama

Archiv

MHP'den Hasan Cemal'e tehdit ve hakaret!

 

MHP'den Hasan Cemal'e tehdit ve hakaret!

'Bu güruha oy vererek askerimize, polisimize, sivil vatandaşlarımıza atılan kurşun ve bombaların mesuliyetine ortak oldun'

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Semih Yalçın, T24 yazarı Hasan Cemal için tehdit ve hakaret dolu bir açıklama yaptı. Yalçın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, bazı HDP seçmenleri için "yalıda oturup viski içen şerefsizler" sözlerini eleştiren Cemal için, "Sen Türk milletinin, milli egemenliğimizin ve Türk devletin düşmanlarıyla birlikte hareket ediyorsun... Türk milleti ve Türk devleti, sen ve senin gibilerin de, arkasında durduğu PKK'nın da hakkından gelmesini bilir" dedi. Yalçın, HDP'ye verilen oylar için, "Asıl kanla siyaset yapan, kan dökerek politika dayatan; senin oy vererek şımarttığın, başımıza çıkardığın katiller sürüsü! Bu güruha oy vererek sen de askerimize, polisimize sivil vatandaşlarımızın atılan kurşun ve bombaların mesuliyetine ortak oldun" ifadesini kullandı.


Hasan Cemal ne yazmıştı?

Semih Yalçın'ın, Hasan Cemal'in T24'te yayımlanan dünkü yazısı üzerine kişisel Twitter hesabından da link vererek paylaştığı açıklaması şöyle:

"Hasan Cemal Efendi,
MHP’ye saldırdığın bugünkü yazında, empati duygusundan söz ediyorsun. Binlerce Türk insanının canına kıyan kanlı PKK silahı bir yerlerine batmıyor, bilakis şehevi bir zevk veriyor ama MHP’nin şerefsiz sözü bile sende tecavüz etkisi yapıyor. 

Bu seninkisi sadece ihanetle açıklanacak bir şey değil! Bu sadece terörist ve katil sevicilikle de izah edilecek bir sapıklık psikolojisi de değil! 

Sen; Türk milletinin değerlerine, Türk’e düşman olan her şeyin, herkesin kucağında gezinmekten hoşlanıyorsun! Senin PKK sevdan; bölücü başı aşkın, eli kanlı örgütün gerçekten silahlı ve bol cinayetli sahte demokrasi mücadelesi vermesinden değil, Türk milletinin canını acıtmak, onları incitmek ve âdeta intikam almak istemenden doğuyor. 

Senin içinde Türk milletine karşı yenilmez bir garez, bitmek tükenmek bilmeyen husumet, kin ve nefret var. Anasının babasının nasihatlerine kızarak evden kaçan asi ve hayırsız evladın kendini sokaklardaki her türlü ahlaksızlığın kollarına bırakıp ailesini mahcup ederek intikam almasına benzer bir 'psikopat yetişkin tepkisi'ne benziyor seninkisi… 
Yazında, Türkiye’de geçmişte yaşanan onca cinayetleri de MHP’nin sırtına yüklüyorsun. Böyle giderse PKK militanlarının askerimize, polisimize ve sivil vatandaşlarımıza düzenlediği saldırıların da MHP provokasyonu ve tertibi olduğunu iddia edeceksin. 

Bizi, kan üzerinden siyaset yapmakla suçluyorsun. Oy verdiklerin; gülücüklerle, sahte şirinliklerle; ikiyüzlü demokrasi, barış ve insanlık nutuklarıyla kandırdıkları milletten yüzde 13 oy alıp 80 milletvekili çıkararak Meclis'e girdiler. Ama silahı bırakmadıkları gibi, saldırılarını da giderek arttırdılar. Kucağımıza oturup sakalımızı yolmakla kalmıyorlar, boğazımızı sıkıyorlar. 

Her gün gelen şehit cenazelerinin müsebbibi MHP mi? Bunca cinayeti MHP mi işliyor; vicdansız, izansız, idraksiz ve adalet duygusundan yoksun şaşkın! 

Asıl kanla siyaset yapan, kan dökerek politika dayatan; senin oy vererek şımarttığın, başımıza çıkardığın katiller sürüsü! Bu güruha oy vererek sen de askerimize, polisimize sivil vatandaşlarımızın atılan kurşun ve bombaların mesuliyetine ortak oldun! Kaleminle de bunu teyit ediyorsun zaten. Artık senin de sandığa uzanan mülevves elinde Türk evladının kanı var! 

Sen yerini seçtin. Saldırgan, taşeron ve tahrikçinin tarafını tutuyorsun. Türk milletinin değil de katiller sürüsünün yanında yer alıyorsun. 

Türk milleti ve Türk adaleti de bundan böyle sana layık olduğun şekilde muamele edecektir. 

PKK’nın; istediğini alıncaya, topraklarımızda bir uydu devletçik kuruncaya kadar silah bırakmayacağını, hain saldırılarına son vermeyeceğini bilmeyen mi kaldı? Sen bu demokrasi, kardeşlik ve barış yaveleriyle kimi kandırıyorsun? 

Hem her türlü bölücülüğü yapacaksın, Türk milletine onun değerlerine söveceksin, onun birlik ve bütünlüğüne kast edeceksin sonra da demokrasiden, huzurdan ve barıştan söz edeceksin. Bu martavalları artık Türk milletine yutturamazsın, anladın mı? Türkiye’de kavramların saptırıldığı, yanlışın doğru, hakikatin yalan, demokrasi düşmanlığının barış, cinayet işlemenin özgürlük mücadelesi olarak gösterildiği bu badireli dönemde en büyük sorumluluk payı; sen ve senin gibi aklını yitirmiş, sağduyudan mahrum, kalemini ve kelamını PKK’ya satmış yazar taslaklarınındır! PKK’nın kanlı eylemlerini, cinayetlerini demokrasinin neresine koyuyorsun! Hangi demokrasiyle, hangi hukuk rejimiyle, hangi insan haklarıyla bağdaştırıyorsun? Onları desteklemeyi nerene sığdırıyorsun? 
Demek ki devletin birliğine, halkın canına ve toplumun bütünlüğüne kasteden PKK saldırıları sana hiç dokunmuyor Hasan Cemal Efendi. Bilakis hepsi sende uyuşturucu etkisi yapıyor. Bir yandan Boğaz’a nazır vaziyette keyf yaparken diğer yandan da olup bitenleri keyifle seyrediyor, uçuşa geçiyorsun. 
Biz senin gibileri iyi biliriz.   Bomba ve silah sesleri sana müzik, Kandil’in tehditleri ninni, İmralı canisinin yol haritası turistik rehber, bölücü örgüt militanlarının sokakları ateşe verip yol keserek kamu malına zarar vermeleri düğün dernek, kanlı saldırıları da sana sürükleyici ve ilgi çekici bir Hollywood gerilimi gibi geliyor. 

Sen; ölümlerden, şehit cenazelerinden, anaların gözyaşından sadistçe, sadomazoşistçe zevk alıyorsun! Kardeş kavgasını, yudumladığın Amerikan viskisine buz niyetine körüklüyorsun. 
Bak Hasan Cemal Efendi! 13 yılda AKP bölücü terör örgüte her türlü tavizi verdi. Silahlar sussun diye canilerle masaya bile oturmayı göze aldı. Kandil’e, İmralı’ya ricacılar gönderdi de ne oldu? Silahları mı bıraktılar? 

Türkiye’nin bütünlüğüne, demokrasiye katkıda mı bulundular? 
Barışa omuz mu verdiler? 

Aksine sapık katiller okşandıkça, sırtları sıvazlandıkça daha çok azdılar. Kerameti kendilerinde gördüler. TC’yi dize getirdik dediler. Fütursuzca cinayet işlemeye, kamu malına zarar vermeye ve devlet otoritesini yok saymaya devam ettiler. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'yu kendileri gibi düşünmeyenlere dar etmek için her türlü adice eylemi yaptılar. Fırsat bu fırsat deyip dağa daha çok eleman çıkardılar. Silahlanıp güçlendiler. 
Bunların demokrasiye katılmak ve barışa katkıda bulunmak gibi bir niyetlerinin olmadığı ortaya çıktı. Buna rağmen sen; katillerle aynı safta, onlarla kol kolasın. 

Yani sen Türk milletinin, millî egemenliğimizin ve Türk devletin düşmanlarıyla birlikte hareket ediyorsun. Sonra da 'Asıl bölücü sizsiniz' diye gerçekleri büyük bir pişkinlik ve utanmazlıkla saptırıyorsun. Yuh senin ervahına! Yazık senin insanlığına! 
Bugün gelinen noktada suçlu arıyorsan önce aynaya bak Hasan Cemal Efendi! Sonra da adlarına kalem oynattığın katiller güruhunun eylemlerine… Hem, sen kaç paralık adamsın da 'Ayağınızı denk alın!' diye bizi tehdit ediyorsun? Sen ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın! Türk milleti ve Türk devleti, sen ve senin gibilerin de arkasında durduğun PKK’nın da hakkından gelmesini bilir."