Aleviler barış için harekete geçiyor
DİHA / 08 Ağustos 2015
ANKARA / DİHA- Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Dernekler Fedeasyonu (ADFE), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Hünkar Hacı Bektaşi Veli Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) yöneticilerinin katılımıyla "Aleviler Barış İstiyor" adı altında Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Merkezi'nde geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Alevilerin ortak mücadelesi ve barış çağrısının tartışıldığı toplantıda, HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu ile Çilem Öz de yer aldı.
Pirsûs'da (Suruç) katledilen 32 gencin şahsında devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlayan toplantıda, ilk olarak Hacı Bektaşi Veli Dergahı Postnişini Veliyettin Ulusoy'un toplantıya gönderdiği mesajı okundu. Vedat Kara tarafından okunan mesajda, Alevilerin en temel hak ve özgürlük isteminin can güvenliğinin sağlanması ve korunması olduğu belirtildi. Ulusoy mesajında, "Can güvenliği ve yaşam hakkı istemi tüm Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun ortak istemidir. Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun varlığı ve birliğine yönelik çok büyük tehditlerin kendini gösterdiği bu dönemde birliğimize ve direnme gücümüze her zamankinden daha fazla sahip çıkmak gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
'Katliamların normal gibi algılanmasından kaygılanıyorum'
Sadece Türkiye değil, bölgenin bütününde oluk oluk kan aktığını ve artık modern dünya tarafından bu ölüm ve katliamların kanıksanıp, normal gibi algılandığına işaret eden Ulusoy, "Gelişmiş toplumların az gelişmiş toplumlardaki ölüm ve katliamlara karşı duyarlılığını yitirmesi çok tehlikeli bir döneme girdiğimizin kanıtıdır. Kaygım katliam ve ölümlerin bizim toplumumuzda kanıksanması ve sıradan bir durum gibi algılanmasıdır" uyarısında bulundu.
'Toplumlar arası görüşmelerle çözülmeyecek sorun yoktur'
Alevi-Bektaşi-Kızılbaş toplumunun hem kendisine yönelen tehditlere hem Türkiye'de hem de komşu ülkelerde yaşanan kanlı gidişe karşı; bu kanlı gidişi normalmiş gibi göstermeye çalışanlara karşı "direnilmesi" gerektiğini belirten Ulusoy, mesajının devamında şu çağrıları yaptı: "İnsanların inançları ya da etnik kökenlerinden dolayı katledilmesine hayır diyoruz. İnanç özgürlüğü ve can güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz. Türkiye toplumun çoğunluğu bizim inanç özgürlüğü ve can güvenliği istemimize sahip çıkmalıdır. Tüm azınlıkların can güvenliğine ve farklı inançların tümünün özgürlüğüne sahip çıkılması için tüm STK ve siyasi kurumları sorumluluğa ve göreve çağırıyoruz. Toplumlar arası görüşme yoluyla çözülemeyecek sorun yoktur. Yeter ki taraflar arasında bu konuda irade olsun. Bölgemizdeki halkların dostluğu, ülkelerin ve BM başta olmak üzere tüm uluslar arası kurum ve kuruluşların toplumlar arası sorunların barışçıl açıdan çözülmesi için bir girişim başlatmasını en azından çatışan taraflara bu konuda uyarı ve telkinlerde bulunmasını arzuluyoruz."
Alevi kurumlarından ortak mücadele çağrısı
Ulusoy'un mesajının okunmasının ardından ABF Genel Başkanı Baki Düzgün söz aldı. Alevilerin diğer demokrasi güçleriyle birlikte ortak mücadele hattı oluşturması gerektiğini vurgulayan Düzgün, "Ezilen, yok sayılan tüm halklarla birlikte ortam bir mücadele ortaya çıkarmak istiyoruz. Bunu tüm Alevi kurum yöneticileri kabul etmelidir. Eğer ortak bir barış mücadelesi vermezsek hiçbir kesimin kurtulma şansı yoktur" dedi. Daha sonra söz alan AABF yöneticisi Ümit Sarıcan da, AKP'nin savaş politikalarını "dur" demek gerektiğini ve Alevilerle birlikte tüm demokrasi güçlerinin ortak akıl etrafından buluşması çağrısı yaptı.
'Ortadoğu'nun Alevilere ihtiyacı var'
DAD İstanbul Eş Başkanı Bülent Felenkoğlu, toplumun inşa etmek istediği "barış"a karşı, AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın savaş açtığını belirterek, Ortadoğu politikalarının bunu en net kanıtı olduğunu vurguladı. Ortadoğu'da barışın inşa edilmesi için Alevi toplumuna ihtiyaç olduğunu belirten Felekoğlu, Alevilerin birçok hakla ortak ve barış içinde yaşama iradesinin kendi özlerinde var olduğunu söyledi.
'Ortak çatı altında örgütlenelim'
PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan ise, Alevi kurumlarının bir araya gelerek ortak mücadele iradesi göstermelerini isteyerek, "Aleviler artık yeniden örgütlenme ve mücadele süreci başlatmalı. Mücadele biçimi değiştirilmeli. Birlik dilini bozan kurumlar bugün olduğu gibi dışarıda tutulmalı" dedi. Kaplan, Alevilerin Kürt, Türkmen, Tahtacı gibi etnik kimlik üzerinden örgütlenmelerinin birlik diline engel olduğun belirterek, tüm Alevi kurumlarının tek çatı altında birleşmesi çağrısında bulundu.
'Güvenliğimizi sağlamalıyız'
Geçtiğimiz gün silahlı saldırıya uğrayan AKD Başkanı Doğan Demir de, Alevi toplumuna yönelik artan tehditlere karşı güvenlik çağrısı yaptı. İleriki süreçlerde yapılacak olan Hacı Bektaşi Veli Anma Şenliklerini hatırlatan Demir, Alevilerin bu tür etkinliklerde güvenliklerini almaları ve tedbir içinde olmaları gerektiğini söyledi.
'Aleviler cenazeler için sınara gitmeliydi'
Alevi kurumları anti-demokratik ve insan hakkı ihlallerine karşı hızlı refleks göstermediği konusunda eleştiren Demir, "Örneğin 13 cenaze Habur Sınır Kapısı'nda bekletildi, Alevi kurumları hemen oraya gitmeliydi. Nerede bir anti-demokratik uygulama varsa Aleviler oraya gitmeli ve kamuoyuna bunu anlatmalı" diye konuştu.
Katılımcıların konuşmalarıyla devam eden toplantının sonuç bildirgesi akşam saatlerinde açıklanacak.