İNADINA HDP
Özgür Gündem / 31 Ekim 2015 04:00
13 yıldır büyük bir kabusun içinde yaşıyoruz. 13 yıldır, sokakları, dağları kana bulayan, kadınlarımızı aşağılayıp çocuklarımızı katleden, ekmeğimizi suyumuzu zehir eden diktatörlük rejimi artık hırsızlıklarının da katliamlarının da sonuna geldi. Savaş baronları 7 Haziran’da halkın tokadıyla sarsıldılar, 1 Kasım ise artık Türkiye ve Kürdistan halklarının zafer zamanıdır
Saray ve AKP, başkanlık sevdası için Kürt Halk Önderi Öcalan’ın binbir emekle inşa ettiği barış sürecini bir çırpıda bitirdi. Aylardır her gün yüzlerce eve ateş düşüyor. 1 Kasım, kan tüccarlarını alaşağı edip yeni bir barış yolu açma zamanıdır.
Amed’den Suruç’a, Ankara’ya, hep umudumuzu ve özgürlük tutkumuzu hedeflediler. Besledikleri canileri öne sürüp canlarımızı aldılar. Yine küllerimizden doğduk ama. 1 Kasım, gözümüzü korkutmak isteyenlere cevap verme zamanıdır
Ortadoğu’nun en barbar, en ahlaksız çetelerini yaratıp saldırttılar üstümüze. Ev ev, sokak sokak aylarca savunduk Kobanê’yi; Kobanê Kürdistan oldu, onur ve şerefimiz oldu. 1 Kasım, DAİŞ’in patronlarına da yenilgiyi tattırma zamanıdır
‘Ankara’nın karanlık dehlizleri’ Roboski davasını yuttu. Ama biz ne Zilan’ı, ne Dersim’i, ne Roboski’yi unuttuk. 1 Kasım, hesap zamanıdır
Gezi Direnişi, hırsızların, katillerin canını çok acıttı. O yüzden vahşice saldırıp katlettiler. 1 Kasım, Gezi’de yitirdiklerimize layık olma zamanıdır
Dirilerimiz yetmedi, mezarlarımıza da el uzattılar. Allah’tan korkmadılar, cami ve cemevlerimizi yıktılar. 1 Kasım, şehitlerimize saygı zamanıdır
Büyük acılar yaşadık. Buzluklarda sakladığımız yavrularımızı toprağa verdik. 1 Kasım, çocuklarımızın geleceğini kurtarma zamanıdır
Zindanları evimiz belledik artık. Ne sandık dinlediler, ne hak, ne hukuk! Belediye başkanı, gazeteci, hiç fark etmedi, hastalarımızı çürütüp öldürdüler hapishanelerde. 1 Kasım, parmaklıkları sarsacak bir özgürlük rüzgarının zamanıdır
En çok kadınların uyanışına düşman oldular. ‘İyi halliler’ öldürdü bizi; bedenimizi kendilerinin sandılar, hatta seçim kürsülerinden bir mal gibi bizi vaat ettiler. 1 Kasım, ‘bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz bizimdir’ deme zamanıdır.
Üç kuruşluk kâr uğruna karanlık ocaklarda, iş cinayetlerinde canımızı aldılar; üstelik utanmadan bunun bir kader olduğunu söylediler. İtiraz ettiğimizde de tekmelendik, tutuklandık.
1 Kasım, ezilenlerin gücünü ortaya koyma zamanıdır
Ankara’nın beyleri her gün kimin öleceğine kimin kalacağına karar vermesin diye sokaklarımıza sahip çıktık. Vurulduk ama geri dönmedik. 1 Kasım özyönetim zamanıdır