KCK: Kuşatmalar kırılmalı, AKP’nin insanlık dışı saldırganlığı püskürtülmeli!
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı: Tüm halkımız ve demokrasi güçleri mücadelesini bulunduğu her yerde yükselterek bu kuşatmaları kırmalı ve AKP hükümetinin insanlık dışı saldırganlığını püskürtmelidir.
23 Ocak 2016 Cumartesi 12:55
BEHDİNAN - ANF
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP hükümetinin özyönetim direnişleri karşısında daha şimdiden yenildiğini belirtti. KCK, “Kürt halkı ve demokrasi güçleri AKP hükümetinin yürüttüğü psikolojik savaşa takılmadan, kararlıca mücadelesini yürütmelidir. Cizre’de, Sur’da yapılan saldırılar ve gerçekleşen katliamlara karşı her yerde ayağa kalkmalıdır. Tüm halkımız ve demokrasi güçleri de mücadelesini bulunduğu her yerde yükselterek bu kuşatmaları kırmalı ve AKP hükümetinin bu insanlık dışı saldırganlığını püskürtmelidir” çağrısında bulundu.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin kadın, çocuk, yaşlı demeden Kürt halkına yönelik yaptığı katliamları ve soykırım politikasını gizlemek için her türlü kirli yol ve yönteme başvurduğunu belirtti. Dersim soykırımından sonra Türkiye tarihinin en kirli savaşınin günümüzde Kürdistan'da yürütüldüğünü vurgulayan KCK, “Ben devletim, imkanlarım ve propaganda araçlarım var, psikolojik savaş yürütürüm, kirli savaşımı gizlerim, suçu da Kürt halkının üzerine atarım demektedir. Nasıl ki Dersim soykırımı başta olmak üzere yürüttüğü tüm saldırılarda Kürt halkını suçlamış, hatta katliam politikalarını halkı korumak olarak göstermişse, şimdi de aynı politikayı izlemektedir. Ancak şimdi elinde basın başta olmak üzere psikolojik savaş araçları çok fazla olduğundan psikolojik savaşı daha kirli ve çirkin biçimde sürdürmektedir” dedi.
‘AMED’DEKİ İLKOKULDA GERÇEKLEŞEN PATLAMA TESADÜFİ DEĞİLDİR’
KCK açıklamasında devamla, “Ancak basın-yayın araçlarına ve tüm devlet imkanlarını kullanmasına rağmen dünya AKP hükümetinin yürüttüğü kirli savaşı, katliamları ve gerçekleşen soykırımı görmektedir. Bu nedenle gerçekliği ortaya çıkan yüzünü örtmek için kirli komplolar ve senaryolara başvurmaktadır. Amed’te bir ilkokulda gerçekleştiği söylenen ve 3-4 öğrencinin yaralandığı patlama olayı da böyle gündeme gelmiştir. Türk devleti katliamlarının gizlenemediği, CHP heyetinin bölgeye gittiği, ABD başkan yardımcısının Türkiye'ye geldiği, Türk Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Avrupa’da diplomasi faaliyetleri yürüttüğü bir zamanda bu patlamanın olması tesadüfi değildir. Tamamen Saray Gladyosu ve bölgedeki istihbarat birimleri tarafından planlanmış ve gerçekleştirilmiş bir patlamadır. Kendi yüzünü gizleyip savaşın ağır sonuçlarını direnen Kürt halkının üzerine atmak için böyle bir olayı gerçekleştirmiştir.
Türkiye tarihinde böyle yüzlerce, binlerce olay vardır. Bizzat AKP hükümetinin bir içişleri bakanı istifa ettikten sonra İstanbul’da bir genç kızın ölümüyle sonuçlanan belediye otobüsünün yakılmasını MİT elemanlarının yaptığını söylemiştir. Daha yakın zamanda MİT müsteşarı bir önemli toplantıda Suriye’ye yönelik işgale zemin sağlamak için Suriye içinden Türkiye'ye birkaç füze attırırım dememiş midir? Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve bomba attırıp başta İstanbul olmak üzere Rum ve Ermenilere yönelik saldırı yaptıran da bu devlet değil midir? Türk devleti özellikle AKP hükümeti döneminde bu yönlü kirli yöntemlere hiçbir iktidarda olmadığı kadar fazlasıyla başvurmaktadır” diye belirtildi.
KCK, ilkokula bomba atılmasından sonra havuz medyası akademisyenleri hedef aldığına dikkat çekerek, “Bilindiği gibi bu süreçte AKP hükümetini en fazla da Akademisyenlerin açıklamaları zorlamıştır. Bu nedenle Akademisyenlere geri adım attırmak için psikolojik baskısını arttırmıştır. Bu psikolojik baskı yetmemiş olacak ki, bir okula bomba attırıp bunun üzerinden akademisyenlere geri adım attırmak ve Kürt Özgürlük Hareketini suçlamalarını sağlamak hedeflenmiştir. İlkokulda gerçekleşen patlama ve basının bunu işleme biçimi, AKP iktidarının çok sıkıştığını göstermektedir.
AKP iktidarı gerçek yüzü görülüp sıkıştıkça daha da saldırganlaşmaktadır. İlkokula bomba attırma olayından sonra saldırısını daha da arttıracağı görülmektedir. İlkokulda gerçekleşen patlamanın bir de bu amaçla yapıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim iki gündür saldırılarını arttırmış bulunmaktadır. Özellikle Cizre’de sivillere yönelik saldırı bu gerçekliği göstermektedir.
‘AKP SOYKIRIMCI YÜZÜNÜ NE KADAR GİZLERSE GİZLESİN GERÇEĞİ ÖRTEMEZ’
“Şu açıktır ki, AKP hükümeti katliamcı, soykırımcı yüzünü ne kadar gizlerse gizlesin gerçekleri örtmesi mümkün değildir” denilen KCK açıklamasında şunlar belirtildi:
“Bu tür durumlar için mızrak çuvala sığmaz deyimi kullanılmaktadır. Şehirleri, mahalleleri, sivilleri, bombalayan tankları, topları ve zırhlı araçları da bir çuvala sokup gizlemek mümkün değildir. Türk devletinin tank ve toplarla, ağır silahlarla sivil katliam yaptığı belgeleriyle kanıtlıdır.
'CİZRE'DEKİ DİRENİŞ MAHALLELERİNE YÜRÜNMELİ, ABLUKA KIRILARAK YARALILAR ALINMALI'
AKP hükümeti özyönetim direnişleri karşısında daha şimdiden yenilmiştir. Böyle bir gücün Kürt halkı ve demokrasi güçleri karşısında yenilmesi kaçınılmazdır. Bundan sonra yaşananlar AKP hükümetinin yenilgisinin tarihi olacaktır.
Kürt halkı ve demokrasi güçleri AKP hükümetinin yürüttüğü psikolojik savaşa takılmadan, kararlıca mücadelesini yürütmelidir. Cizre’de, Sur’da yapılan saldırılar ve gerçekleşen katliamlara karşı her yerde ayağa kalkmalıdır. Şu anda Cizre’de tank ve top atışları sonucu birçok sivil ağır yaralanmıştır. Tüm Cizre’deki halk direnişin olduğu mahallelere yürüyerek hem ablukayı kırmalı hem de yaralıları almalıdır.
Tüm halkımız ve demokrasi güçleri de mücadelesini bulunduğu her yerde yükselterek bu kuşatmaları kırmalı ve AKP hükümetinin bu insanlık dışı saldırganlığını püskürtmelidir.”