Sormayacak mıyız bu 1552 kişi neden öldü diye?
Nurcan Baysal / T24.com / 31 Ağustos 2016
İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi uzun süredir hazırladığı raporun sonuçlarını bugün kamuoyu ile paylaştı. Raporda savaşın başladığı 24 Temmuz 2015 ile 24 Temmuz 2016 arası Kürt illerinde yaşanan insan hakları ihlallerine yer veriliyor.
Rapora göre bu 1 yıl içerisinde asker, polis, korucu, örgüt militanı ve sivil olmak üzere 1552 kişi yaşamını yitirmiş. Anlaşılması için tekrar edeyim 1552 kişi, 1552, 1552!
Bu kişilerin 422’si güvenlik görevlisi, 622’si PKK’li.
Bu kişilerin 75’i çocuk olmak üzere, 320’si sivil. 75 çocuk, 75 çocuk, 75 çocuk…
320 sivilin 34’ü PKK’nin eylemleri sonucu, geri kalan diğerleri güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu ve çatışmalardan etkilenerek rahatsızlanmaları sonucu ölmüşler.
Bu kişilerin 440’ı yargısız infaz edilmiş, yani sorgusuz sualsiz kasten öldürülmüşler. 440 yargısız infaz!
Bu 1 yıl içerisinde 9 kentin en az 35 ilçesinde en az 105 kez, bazen ayları bulan sokağa çıkma yasakları yaşandı. Belki yılları da bulacak. Bugün memleketim Diyarbakır Suriçi’nde yasağın 274. günü. Kırsal alanlarda da 87 kez ve yüzlerce bölgeyi kapsayan özel güvenlik bölgeleri ilan edildi.
Rapor işkence edilen, çıplak teşhir edilen cenazelere, bu 1 yıl içerisinde Bölgede cezaevlerinde artan işkence uygulamalarına, gözaltına alınan insanlara da değiniyor. 1 yılda 275’i çocuk olmak üzere toplam 7884 kişinin gözaltına alındığını, 81’i çocuk olmak üzere toplam 1959 kişinin tutuklandığını görüyoruz.
1 yıllık savaşın sonucuna bakacak olursak; yaşamını yitiren binlerce insan, yıkılıp yakılan şehirler, evinden yuvasından olan yüz binler, gözaltılar, işkenceler… ve hiç unutulmayacak olan hafızamıza kazınmış yüzlerce ırkçı duvar yazısı, ırkçı uygulamalar, Miray bebek, Taybet Ana, Cemile, Tahir Abi, Hurşit, yıkılan 5000 yıllık memleketim, bodrumda yakılan gençler, Cizre, Cizre, Cizre…
1 yıl geçti. 1 yıl önce savaşı başlatma nedeni olarak gösterilen Ceylanpınar’da 2 polisin PKK tarafından öldürülmesine ilişkin olayın şüpheli olduğunu biliyoruz artık. Çözüm sürecinin bitmesine neden olarak gösterilen bu olayın soruşturulmasına ilişkin HDP tarafından Meclis’e verilen araştırma önergesi AKP ve MHP’nin oyları ile henüz 2 hafta önce reddedildi. Belli ki birileri bu savaşı başlatmak istedi, planladı, başlattı ve devam ettiriyor.
Sormayacak mıyız bu savaşı kim başlattı diye?
Sormayacak mıyız Yüksekova, Silvan, Sur, İdil, Silopi, Cizre, Nusaybin, Şırnak neden yıkıldı diye?
Sormayacak mıyız duvarlarımıza yazılan yazıları?
Sormayacak mıyız 5000 yıllık bir tarihi yıkmayı?
Sormayacak mıyız Miray bebeğin, Taybet Ana’nın, Cemile’nin, Helin’in, Tahir’in hakkını?
Sormayacak mıyız altüst olan yüz binlerce yaşamı?
Sormayacak mıyız savaş dışında başka bir seçenek yok muydu diye?
Sormayacak mıyız bu 1552 kişi, 1552 can, 1552 evlat neden öldü diye?
-------------------------------
İHD Diyarbakır Şubesi'nin raporunun tamamı: BASINA VE KAMUOYUNA- Bölgedeki Çatışmalı Ortama dair Araştırma Raporu ve 1 Eylül Dünya Barış Günü