BÖLGEYE 90’LARDAN TANIDIK KOMUTAN
ADNAN KESKİN /Taraf / 8 Ağustos 2015
Mardin’de 13 köylünün yargısız infaz edilmesi iddiasıyla yargılanan, ancak beraat ettirilen dönemin Derik İlçe Jandarma komutanı Musa Çitil, son YAŞ’ta terfi ederek Diyarbakır Jandarma bölge komutanı olarak atandı.
Ordunun en üst kademesinin belirlendiği Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarında da 90’lara dönüş konseptine uygun davranıldı. 90’lı yıllarda Mardin’in Derik İlçesi’nde 13 köylünün yargısız infazı başta, faili meçhul, işkence ve tecavüzle suçlanan, ancak beraat eden dönemin Derik İlçe Jandarma komutanı Musa Çitil, son YAŞ kararlarının simgelerinden biri oldu.
Düne kadar Ankara Jandarma Bölge Komutanı olan geçen yılki YAŞ’ta terfi edemeyen Tuğgeneral Çitil, YAŞ kararları ile jandarmada tuğgenerallikten tümgeneralliğe yükseltilen iki komutandan biri oldu. Ancak AKP ve ordu için bununla yetinmedi. Çitil, faili meçhul cinayetlerle anıldığı doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinin en önemli iline Diyarbakır’a Jandarma Bölge komutanı olarak atandı.
BAŞSAVCI: 13 SİVİLE KEYFİ İNFAZ
Çitil, Derik’te 1993-1994 yılları arasında 13 köylünün öldürülmesi ile suçlanmış ve Mardin Başsavcılığı’nca hakkında 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Başsavcılık iddianamesinde Çitil’in görev yaptığı dönemde ‘fütursuzca davrandığı, terörist-sivil vatandaş ayrımı yapmadığı, vatandaşı potansiyel terörist olarak gördüğü’ nitelemesi yapmış ve “Şüphe olsun olmasın sivil vatandaşları çeşitli şekillerde ve tamamen keyfi bir şekilde öldürdüğü anlaşılmıştır” tespitine de yer vermişti.
MAHKEMEDEN BERAAT
Üstüne tanık ifadeleriyle de ağır şekilde suçlanan Çitil, mahkemede tüm suçlamaları reddetmiş ve “Bunun gibi yüzlerce operasyonlar oldu. Aradan 20 yıl geçti. Birçoğunu hatırlamıyorum. Yıllarca yasal sorumluluklarımız çerçevesinde terörle mücadele ettik. Bölgede JİTEM diye bir oluşumdan bahsediliyor. Böyle bir oluşumdan da haberim yok” demişti. Güvenlik gerekçesiyle, yerinde görülmeyip Çorum’a nakledilen davada, cezasızlıkla sonuçlanmıştı. 2.Ağır ceza Mahkemesi, tutuklamaya bile gerek duymadan yargıladığı Çitil hakkında kısa süre önce beraat kararı vermişti.
İŞKENCE DE VAR
Çitil bu önemli ağır dava dışında işkenceyle de suçlanmıştı. Bunlardan biri Özgür Gündem gazetesi muhabiri Salih Tekin ile ilgiydi. Tekin, 1993 Şubatı’nda Çitil’in görev yaptığı karakola yakın bir mezrada babası ve kardeşleriyle gözaltına alınmış, gördüğü işkencelerden dolayı şikayetçi olmuştu. Türkiye, bu suçu da etkili şekilde soruşturup cezalandırmamıştı. Ancak, AİHM Türkiye’yi işkence suçundan mahkum edilmişti.
BİR DE TECAVÜZ
Çitil’e yöneltilen bir diğer ağır suçlama kamuoyunu yıllarca meşgul eden tecavüz iddiasıydı. Evli ve çocukları da bulunan Şükran Aydın, 1993 yılında aile bireyleriyle birlikte Mardin’in Derik ilçesi Taşıt Köyü’nde gözaltına alınmış dört gün sonra serbest bırakılmıştı. Ancak Aydın, karakol komutanı Çitil’in gözaltında iken kendisine tecavüz ettiğini açıklamış ve hukuki girişimlerde bulunmuş ve fakat bu girişimler de sonuçsuz kalmıştı. Savcılığın takipsizlik kararı üzerine bu konu da AİHM’e taşınmıştı. AİHM, tecavüz iddiasını etkin soruşturmadığı gerekçesiyle Türkiye’yi 25 bin sterlin tazminat ödemeye mahkûm etmişti. Bu karar üzerine Türkiye Aydın dosyasını yeniden açar gibi yapmıştı. Mardin Başsavcılığı, Çitil hakkında tekrar dava açmış, ancak dört yıl sonra mahkeme Çitil hakkında beraat kararı vermiş, ardından da dosya, askeri ve sivil mahkemeler arasındaki görev uyuşmazlığı arasında gidip gelmişti. Son aşamada ise Çitil’in bu suçtan beraat kararı da kesinleşmişti.