Ünlü Sloven düşünür Slavoj Zizek, Ortadoğu’daki ‘yeni şer ekseni’nin bileşenlerini Türkiye, İsrail ve Suudi Arabistan diye sıraladı.

İngilizce yayın yapan Russia Today’e konuşan Zizek, Avrupa’nın ‘sığınmacı krizi’ diye tanımladığı konu hakkında doğru bir yaklaşım sergileyebilmek için ‘Ortadoğu’daki krizin temeli’ olan Türkiye, Suudi Arabistan ve İsrail’e uzanan bir bakış açısına sahip olmak gerektiğini söyledi.

Ortadoğu’da sürmekte olan çatışmaların müsebbibi olarak ‘dış güçler’i işaret eden Zizek, ülkeler arasındaki işbirliğine dikkat çekti: “Şu anda biliyoruz ki İsrail ve Suudi Arabistan’ın güvenlik, siyaset ve askeri konularda açıkça işbirliği yaptığını biliyoruz. Hayati önem taşıyan bir konu bu ve tüm sorunların da kaynağı.”

‘AB ile Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşması utanç verici’

AB ile Türkiye arasında ‘Kayseri pazarlığı’ biçimide gerçekleşen sığınmacı anlaşmasını ‘utanç verici’ diye niteleyen Zizek, “Bu anlaşma bütünüyle etik dışı. AB bu krizin sorumlularından biriyle uzlaşıyor” dedi.

Avrupa’nın sığınmacılara kapılarını açması gerektiğini belirten Zizek, Türkiye’nin sığınmacılara yönelik muamelesini ‘zalimce’ bulduğunu vurguladı: “Sığınmacıları kabul eden Türkiye de zalimce yöntemlerle bu krizde bildiğini okuyor.”

‘Erdoğan, Kürtleri ezmeye çalışıyor’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, 1 Kasım seçimlerinde kazandığı başarının etkisinin uzun sürmeyeceği korkusuyla Kürtlere saldırmaya başladığını söyleyen Zizek, “Türkiye terörle mücadele ediyormuş gibi gözükürken aslında Suriye’de IŞİD’le savaşan az sayıdaki güç arasında yer alan Kürtleri ezmeye çalışıyor” diye konuştu.

‘Kürtlere yönelik operasyon çok vahşiceydi’

Zizek, Erdoğan’ın HDP’yi meclise sokmamak için ‘çok vahşiçe’ bir operasyon başlattığını da sözlerine ekledi: “Kürtlerle yeni bir kriz yarattı ve operasyon çok vahşiceydi. Kürt partisinin meclise girmesini önlemeyi umdu. Kürtler Türk toplumunu ilgilendiren temel bir sorunun kurbanları. Şimdi nasıl bir Türkiye ortaya çıkacak? İki yıl önce İstanbul’da büyük gösteriler vardı. Yetkililer kendi içindeki düşmanlıkları bir dış düşman varmış gibi sundular.”